Gezi & Kamp, Tüm Yazılar

Kıyıkışlacık’ta Kamp & Iasos Antik Kenti

Bu sene güneşli bir Şubat ayında Ali’yle birlikte kısa bir Milas gezisi yapmış, Labranda ve Euromus Antik Kentlerini ziyaret etmiştik. Hatta bir blog yazısı da hazırlamıştım o geziyi anlatan. Dilerseniz şuradan okuyabilirsiniz.

“Çocukla Antik Kent – Milas” yazısını okumak için tıkla!

O gün gezmek isteyip de zamandan ötürü gidemediğimiz bir antik kent daha vardı. Kıyıkışlacık’taki İasos Antik Kenti. Şimdi hem İasos’u gezelim, hem de kamp yapalım istedik. Fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla denizin içinde de antik kent kalıntıları vardı. Bu kısımlarda da kano yaparız diyerek kanoyu da almaya karar verdik.

Daha evvel Şeytan Yalısı’nda kamp yaptığımız arkadaşlarımızı da davet ettik. Bir iki derken yine hep birlikte toplandık ve tek gecelik bir kamp için Kıyıkışlacık’a doğru yola çıktık.

Kıyıkışlacık, Bodrum’a yaklaşık 60km mesafede Milas’ın bir mahallesi. Küçük bir balıkçı kasabası. Ahmet lise yıllarında burada bir akrabasının balık çiftliğinde yaz tatilini geçirmiş. O zamanlardan tatlı anıları var. Birlikte ise yaklaşık 2 sene önce Ali biraz daha küçükken günübirlik gelmiş, sahilde dolaşmış, bir şeyler yeyip içmiş ve bir akşam yeniden balık yemeğe gelmeye niyet etmiştik. Tekrarı balık yemek için değil ama kamp yapmak için bu zamana kısmetmiş. Bodrum’da yaşıyorsanız ve haftasonu farklı bir yer görmek istiyorsanız burayı düşünebilirsiniz.

Iasos Antik Kenti & Kano & Konaklama

Antik Kentin deniz tarafında kalan kalıntılarının olduğu kısma araçla geçemedik. Bir yere kadar arabalar girebiliyor ancak devamı bir patika yol. Maalesef bugün antik kent kalıntıları arasında kano yapamayacağız. İasos’un diğer kısımlarını gezeceğiz ancak öncelikle kalacak yer bulmamız gerekiyor. Yine 4 aile ve 5 çocuk geldik. Aramızda burayı detaylıca bilen yok ve önden araştırma yapan olmadı. O sebeple koy koy gezip geceyi geçirebileceğimiz uygun bir alan arayacağız.

Kıyıkışlacık kıyı bölgeleri epey girintili çıkıntılı. Bu sayede minik minik sayısız koy oluşmuş. Etrafı genelde zeytin ve çam ağaçları. Buralarda kesin güzel bir kamp alanı buluruz diyorduk ancak olmadı. Kıyıya yakın yerler ya özel arazi (zeytinlik vs. ve tel ile çevrilmiş) yada kamp yapmaya uygun olmayacak diktikte. Zeytinlikuyu’ya doğru devam ediyoruz.

Yol boyunca bir iki yer bulduk ama biraz yola yakın olduğu için tercih etmedik. Eğer bir kamp alanında (bir işletme) kalmayacaksak çok ortalarda, yol kenarında olmamaya dikkat ediyoruz. O sebeple bulduğumuz bu yerleri de maalesef eledik ve biraz daha devam etmek istedik.

Bir de davet eden taraf benim. Tamam yola çıkmadan önce benim de burayı bilmediğimi herkes biliyordu ama yine de ufaktan bir sorumluluk ve stres hissetmedim desem yalan olur.

Seyahatlerde her şey her zaman tıkırında gitmiyor. Hayat gibi… Hazırlık ve araştırma yapsan da, yapmasan da bazen terslikler oluyor. Şimdi kamp yeri bulma konusunda biraz zorlanmaya başladık. Saat ilerliyor, çocuklar sıkılmaya başladı. Kalabalığız ve acıktık. Daha yer bulup, çadırları kuracağız. Yemek hazırlığı vs. Ohooo! Gerilmek için tüm şartlar mevcut yani 🙂 Ama gerilecek miyiz, olanı kabul edip çözüm arayıp devam mı edeceğiz kısmı bir seçim. Bizim seçimimiz. O anlık duygulara kapılmadan devam edebilme pratiği bizi hem kişisel olarak geliştiriyor, hem de aile içi bağları güçlendiriyor. Çocuklar bizim bir zorlukla karşılaştığımızda ona nasıl tepki verdiğimizi gözlemleyebiliyor. Yola devam edebilme kapasitemiz artıyor ve bu onlara da ilham veriyor. Her seyahatten döndüğümüzde çektiğimiz fotoğraf ve videolara bakarken, yaşadığımız güzel anları konuşurken o “zor” anlar yavaş yavaş eriyor, kayboluyor. O yüzden ne olursa olsun hep “iyi ki yapmışız” diyoruz.

Artık Kamp Yeri Bulmalıyız

Şimdi artık uygun bir kamp alanı bakmaya karar verdik. Bir iki tane internetten bulduk ama bu sezonda açık değiliz dediler. Sonra bir camping tabelası görüp girdik.

Beyaz Mavi Iasos Kamping, Gökliman Mevkii’nde büyük bir araziye kurulmuş, denize sıfır bir kamp alanı. İsterseniz kendi çadırınızla kalabiliyorsunuz, isterseniz çadır kiralayabiliyorsunuz. Hatta kiralayabileceğiniz odalar da var. Yazının sonuna işletmenin websitesi, konum bilgisi ve Instagram adresini ekliyorum. Gayet makul bir ücret ödedik biz. Gideceğiniz zamana/sezona göre fiyat değişiklik gösterebileceğinden ben tutarı buraya yazmıyorum. Siz yazının sonundaki iletişim bilgilerinden işletmeye ulaşıp sorabilirsiniz.

Bu sene kaldığımız en düzgün kamp alanlarından biriydi burası. Tuvaletler, duşlar, kabinler, bulaşık yıkamak için lavoboların olduğu kısmı ayırmışlar. Ve hepsinden yeteri kadar var. Hem sahilde, hem arka alanda duşlar var. Bulaşık yıkadığımız yerde de sıcak su akıyordu. İsterseniz ekstra ücret ödeyerek çamaşır makinasını da kullanabiliyorsunuz. Sanıyorum aynı şekilde buzdolabı kullanımı da mümkün ancak bizim ihtiyacımız olmadı.

Çadırları kurduğumuz alan sahilden 50 metre kadar mesafede ve biraz yüksekte. Epey geniş ve ağaçlık bir alan. Burası bir yarımada gibi burunda olduğu için çadır alanında durduğumuzda 3 tarafımız da deniz manzarası idi. Bu kısımda ateş yakmak, güvenlik açısından yasak.

Mekanda mangal yakmak için ayrıca bir mangal alanı var. Oldukça geniş ve rahat. Burayı kullandık.

Sahil kısmında bir restoran da var. Ama tabi kamping alanı olduğu için burada yemek zorunda değilsiniz. Biz hazırlıklı geldiğimiz için kendi yemeğimizi, çayımızı, kahvemizi kendimiz yaptık. Restoran masalarından ayrı başka bir bölüm daha var, masa sandalyelerin olduğu. Dilersek burayı da kullanabileceğimizi söylediler. Ancak bizim tüm malzemelerimizin durduğu çadır alanından buraya eşya taşımak istemediğimiz için yine kendi masa sandalyelerimizi kullandık.

Hem artık bizim herşeyimiz oturduğu için, hem de mekan güzel olduğu için bu kamp eşya açısından çok konforlu geçti. Pişirme eşyalarımız, gıdalarımız, bulaşık yıkama için gerekli şeyler, masa sandalyeler, gölgeliğimiz, çadırlarımız, çocukların ihtiyaç duyabileceği şeyler daha bir sürü şey… Kalabalık olmamıza rağmen herşey çok iyi aktı. Hatta kamp sonunda hem bizimle aynı alanı paylaşan bir kampçı aileden, hem de mekan sahiplerinden “kampçılığımız” ve “profesyonelliğimiz” konusunda takdir aldık 🙂

Sahilde Dev Kamp Ateşi

Çadırların olduğu alanda ateş yakmamıza izin vermediler. Ama sahilde kocaman bir ateş çanağı vardı. Hatta içi yakılacak şeylerle dolu, hazır duruyordu. Biz de çocukları uyutup hep birlikte sahile inip, ateş burada yaktık. Harika bir dolunay eşlik etti bize. Üstelik şu 500 senede bir olan tutulmaya denk geldik.

Bize eşlik eden sadece dolunay değildi. Denizde ateş böceği gibi parlayan canlılar, planktonlar vardı. Bunu daha önce yıllar önce Antalya’da ilk defa görmüş ve öğrenmiştim. Daha önce hayatımda plankton diye bir şey duymamıştım. Öyle güzel, öyle büyülü görünüyorlardı ki!

Kampta en sevdiğim saatler bunlar. Günün yorgunluğu bastırmış, çocuklar uyumuş, hava biraz serinlemiş, hırkalar giyilmiş, sandalyeler ateş başında dizilmiş, çay demlenmiş. Öylece dur, sohbet et, çay iç, çekirdek ye ve tabi ki ateşi izle, ateşi harla, ateş hakkında konuş. 🙂

Çocuklara Özel Deniz

Deniz tam çocuklara göreydi. Sanki onlara özel hazırlamış yaradan. Sahil kum, denizin dibi kum. Turkuaz renkli tertemiz bir su. Epey sığ bir deniz. Ve küçük bir koy. Gönüllerince, özgürce oynadılar suda. Hatta o kadar uzun kaldılar ki, akşam serininde hala sudaydılar, onları oradan almak için epey dil dökmemiz gerekti. 🙂

Iasos Antik Kenti

Eve dönmeden önce Iasos Antik Kentini görmek istiyoruz. Burası küçük bir yer. Yada bi küçük bir bölümünü gezdik desem daha doğru olur. Girişte bir kulübe/ofis gibi bir şey vardı ancak herhangi bir görevli göremedik. Giriş kapısı açıktı. Bir ücret ödemeden girdik.

İasos antik kent yerleşiminde yapılan bilimsel araştırma ve kazılar sonucunda Iasos’ta ilk yerleşme izleri Orta Tunç Çağı’na kadar indiği tespit edilmiştir.“, Vikipedi

Milas bizim çok sevdiğimiz, ait hissettiğimiz ancak keşfetme konusunda henüz hakkını veremediğimizi düşündüğümüz bir yer. Tarihi ve doğası ile özel bir bölge. O yüzden bu haftasonunu Milas’ta geçirmiş olmaktan dolayı mutluyum.

Eğer Bodrum’da yaşıyorsanız mutlaka bu taraflara gelmek için siz de zaman ayırın.

Genişleyen Zaman

Bu yorumu herhalde her geziden sonra yapabilirim. Böyle gezilerde zamanın nasıl genişlediğine her seferinde şaşırıyorum. Nasıl oluyor da 2 gün, 2 hafta gibi hissediliyor. Günlük rutinlerimiz değiştiği için mi, doğada olduğumuzdan dolayı mı, olduğumuz yerin yeni bir yer olmasından ötürü mü, hangisi?

Sebebini tam bilmesem de bu hissi çok seviyorum. Eve girer girmez hissettiğim bu duygu hayatı gerçekten dolu dolu yaşadığıma ve tek bir anını bile ziyan etmediğime inanmamı sağlıyor.

Sevgiler
Seval


Beyaz Mavi Iasos Kamping

Websitesi: www.beyazmavicamping.com
Lokasyon: https://goo.gl/maps/BWdHxNJ4jGE7w11x5
Instagram: https://www.instagram.com/beyazmavicamping/

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir