Güzel Yaşam, Tüm Yazılar

Bütün kişisel bakım ürünlerimi çöpe attım!

Tüm kişisel bakım ürünlerimi çöpe attım ve büyük bir kısmını kendim yaptım. Bir kısmını ise doğal ürünler satan yerlerden satın aldım. Peki neler mi gitti?

  • Her türlü yüz temizleyiciler (jel, krem, köpük vs)
  • Tonikler
  • Nemlendiriciler
  • Maskeler
  • Akne kurutucular
  • Makyaj Temizleyici
  • Dudak Balmı
  • Duş Jeli
  • Şampuan
  • Saç bakım kremleri ve spreyleri
  • Koltukaltı Deodorantı
  • Ve sıvı sabun!

Bu yazıyı da ürünleri yapar yapmaz yazmadım. Önce kendim kullanmak ve memnun kalırsam paylaşmak istedim. Şimdi gönül rahatlığı ile anlatabilirim. 🙂 Aylardır düzenli kullandığım ve memnun kaldığım ürünleri, nasıl yaptığımı, nasıl kullandığımı ve neden sevdiğimi anlatayım.

İlk attığım şey yüz yıkama jeli ve tonikler oldu. Jel, köpük, krem türlü versiyonlarını kullandım temizlik ürünlerinin. En derinlemesine temizleyenini de, cildi kurutmayanını da. Faydası oldu mu bu ürünlerin bilmiyorum. Zira çoğu zaman problemli bir cildim oldu. Ya aşırı kuruluk yaşıyordum. Veya sürekli sivilcelerle uğraşıyordum. Yeni bir ürüne başlayıp memnun kalmayınca “doğru ürünü kullanamamış” oluyordum. Doğru ürünü bulmak için yaptığım değişiklikler ise “fazla değişiklik sebebiyle cildi yormak” ile sonuçlanıyordu.

Her gün makyaj yapmak zorunda kalmadığım bir iş düzenine geçince, cilt bakımına da bir süre ara verdim. Araştırmaya ve düşünmeye başladıkça sanki yüzümü deterjanla yıkıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Tamamen bırakmak ve cildimi, saçlarımı herşeyden arındırmak istedim.

Yüz Temizleme Jeli yerine Ihlamur Sabunu:

Yüz temizliği için kullandığım jeller yerine doğal sabunları denemeye karar verdim. Yoğun kozmetik kullandığım zamanlarda biri “Yüzümü sabunla yıkıyorum” dese şiddetle karşı çıkardım. “Aman ha kurutur, şöyle yapar, böyle yapar” diye. Onca yıl, içinde ne olduğunu bilmediğim ürünleri kullanmışsam, daha doğal olduğuna inandığım sabunu denemekten ne kadar zarar gelebilirdi ki?

Ahmet zaten sabun aşığı. Yazın Ege kıyılarını gezerken türlü türlü doğal sabunlar almıştık birlikte. İlk bir kaç sabun denememden sonra yüzüm için en uygun sabunu buldum! Zeytinyağlı Ihlamur Sabunu. Sadece akşamları yıkıyorum. Bana yetiyor. Nadiren de olsa gün içinde veya sabah da yıkadığım oluyor. Kokusu, dokusu, verdiği temizlik hissi harika! Ilhamur sabunun cilde faydaları diye internette kısa bir araştırma yapın, gerçekten ikna edici.

Tonik yerine Gülsuyu:

Tonik yerine ise gülsuyu kullanıyorum. Buzdolabında muhafaza etmenin daha iyi olduğunu okumuştum. Ufak bir sprey şişede duruyor. Akşamları yüzümü sabunla yıkadıktan sonra gülsuyu sıkıyorum. Ve kurulamadan bir kaç dakika kendi kendine yüzümün emmesini bekliyorum. Sabahları rutin temizliğin ardından yine gülsuyu ile güne başlamak artık vazgeçilmezim olmaya başladı. Zar zor açılan göz kapaklarını da yumuşak yumuşak okşuyor resmen. 🙂

Ev yapımı nemlendiricim:

Nemlendirici olarak da kendi yaptığım nemlendiriciyi kullanıyorum. İnternette biraz araştırırsanız çeşit çeşit oldukça kolay yapabileceğiniz tarifler bulabilirsiniz. Ben şöyle yaptım:

Malzemeler:

  • Hindistan cevizi yağı (1 ölçü)
  • Balmumu (1 ölçü)
  • Aynısafa uçucu yağı (Bir kaç damla)

İki yağı benmari usulü eritip karıştırdım. Üstüne koku vermesi için sevdiğim bir uçucu yağdan (siz istediğiniz her hangi başka bir uçucu yağ ekleyebilirsiniz tabi ki) bir kaç damla ekledim.

Eridikten hemen sonra ateşten alıp kapaklı cam bir kaba koydum. Soğuyup donana kadar ağzı açık beklettim. Biraz da buzdolabında tuttuktan sonra kullanıma hazır hale geldi.

Bu arada aynı karışımın içine biraz tarçın da ekleyerek dudak balmı olarak ayırdım. Pancar kökü tozu ile pembe bir renk elde ediliyormuş, onu da ruj olarak kullanabiliriz sanırım. Henüz denemedim ama aklımda. 🙂

İkisini de aylardır kullanıyoruz. Evde başka nemlendirici yok. Bir daha almayı da asla düşünmüyorum. Bir kere hindistan cevizi yağının kokusu ve tadına aşığım. Yiyesim geliyor. 🙂

Peeling & Maskeler:

Bunlar her gün yaptığım rutin uygulamalar. Bir de ara ara yaptığım maskeler var. Derin temizlik için de tüm piyasa ürünlerimi attım.

Bir ara yüzüme sadece gece yatmadan önce buz masajı yaptım. Yaşattığı ferahlık ve canlılık hissini hiç bir ürün artık bana sağlayamaz! Geceleri buz ile yüz masajına aklıma geldikçe hala devam ediyorum.

Peeling için türk kahvesi telvesini kullanıyorum. Bunu aylardır yapıyorum ve çok memnunum. Kahve kokusu da bonusu. 🙂

Arkadaşımın Saros Körfezi sahillerinden toplayıp getirdiği doğal kil ile de bir kaç haftada bir maske yapıyorum. Ilık suyla temizleyip ardından yine biraz gülsuyu… (Melis’cim teşekkürler :))

Yediğimiz muzların kabukları ise çöpe gitmeden önce göz çevresine masaj olarak epey iş görüyor. 🙂

Güneş lekeleri için de Homemade Aroma Terapiden aldığım bir nemlendiriciyi kullandım uzun bir süre. İçeriğinde saf shea butter, soğuk sıkım susam yağı, % 100 saf biberiye ve lavanta uçucu yağı ve E vitamini var.

Akne Kurutucu:

Bunun için de türlü türlü kremler kullanırdım. Çoğunun içeriğinde gördüğüm şey “çay ağacı yağı” oluyordu. Ben de tüm ürünlerden vazgeçip çay ağacı yağının kendisini aldım. Sivilcenin üzerine minnacık sürüyorum geceden. (Biraz yakıyor, çok sürmüyorum o yüzden) Çok hızlı şekilde kurutuyor. Kokusuna da bayılıyorum.

Makyaj Temizleyici:

Makyaj temizleme losyonlarını da bırakalı çok oldu. Göz ki en hassas organlarımızdan biri. İçeriğinde ne olduğunu bilmediğim, çoğu zaman gözümü yakan ürünleri bıraktım. İlk denediğim ürün yine Homemade Aroma Terapi’den aldığım Makyaj Temizleyici oldu. İçeriğinde soğuk sıkım üzüm çekirdeği yağı ve yine soğuk sıkım kayısı çekirdeği yağı var. Çok memnunum. Bittikten sonra bir de saf kayısı veya badem yağını denemek istiyorum. Aktarlarda rahatlıkla bulabileceğim iki yağ. Bir ara acı badem sütü de kullanmıştım, o da gayet iyiydi ama kokusunu çok sevmediğim için daha nadir kullanıyorum.

Doğal Saç ve Vücut Bakımı:

Gelelim duş jeli ve şampuana!

Duş jelini bırakalı aylar oldu. Ve iyi ki bırakmışım deyip duruyorum hala. Mis kokulu zeytinyağlı defne sabunum en sevdiğim temizleyicim oldu. İlk haftalarda vücudum çok kuruyordu. Pul pul döküldü ve kaşıntılar oldu. Yoğunluğunu azalttım, daha bol suyla duruladım ve duştan sonra nemlendirici kullandım. Bir süre sonra bedenim yeni sabunuma alıştı ve cildimin kuruluğu normale döndü. Sanırım cildimde biriken duş jeli kalıntılarını temizledi, öyle hissediyorum.

Banyo lifi olarak da şu renkli, çok iyi köpüren naylon gibi lifler vardır ya onlardan kullanıyordum. Onlarla da vedalaştım ve ipek banyo kesesi kullanmaya başladım.

Şampuan: 

Şampuanı değiştirmeyi çok uzun süredir düşünüyordum ama bir türlü istediğim gibi olmadı. Bu arada saçlarımı boyatmayı da 1,5 yıl önce bıraktım. Kendi saçımın ne kadar kuvvetli ve canlı olduğunu gördükçe çok doğru bir karar verdiğimi anlıyorum. Hem de her boyamada renk istediğim gibi oldu mu olmadı mı stresine de son. 🙂

Neyse önce sabun denedim, saçlarım keçe gibi oldu ve hemen bıraktım. Hatta bir ara “no poo” akımına mı uysam dedim ama cesaret bile edemedim. 🙂 Sonra marketlerden çıkıp aktarlardaki içerik olarak daha masum bulduğumuz bir markaya geçiş yaptık. Bir süre bunu kullandık. Yakın zamanda www.sadehayatim.com sayfasının sahibi Sevgili Banu’nun yazısı ile sabun kullanmaya yeniden cesaret ettim ve 1 haftadır şampuan yerine Zeytinyağlı Defne Sabunu kullanıyorum. (Tekrar teşekkürler Banu :))

Bu duruma en çok Ahmet sevindi. 🙂 Yıllardır saçlarını sabunla yıkamış biri olarak evlendik evleneli bana uymuş ve şampuana başlamıştı. Şimdi yeniden evdeki şampuanları atınca o da özüne döndü resmen. 🙂

Marka olarak da Mehmet Aydın’ı kullanıyoruz, çok memnunuz. 

Aylık saç bakımı:

pr_01_108

Bir kaç haftada bir tatlı badem yağı ile saçlarıma masaj yapıyorum. Tatlı badem yağının saça ve cilde faydasını okudukça hayran oldum. Sürdükten sonra tülbentle saçımı sarıp 1-2 saat bekleyip zeytinyağlı defne sabunuyla yıkıyorum.

Ben Aksu Vital marka almıştım ve memnun kaldım. Diğer markaları denemedim ama çok fark edeceğini sanmıyorum.

Not: Bir keresinde gaza gelip hindistan cevizi yağı ile karıştırarak kullandım. Aman diyim, ben ettim siz etmeyin. 🙂

Ev yapımı deodorant:

Çok uzun zamandır bırakmak istediğim ama değiştirme konusunda bir türlü adım atamadığım bir üründü koltukaltı deodorantı ve roll-on’lar. Bir ay evvel son biten ürünün paketini atıp yenisini almadım. İnternetten biraz araştırma yapıp en basit tariflerden birini denedim. Karbonatlı su! Bu kadar. Sprey başlı bir şişeye koydum, biraz da sevdiğim uçucu yağlardan damlattım. Bir kaç hafta kullandım. Memnun kaldım aslında ama karbonat zaman içinde suyun içinde topaklaştığı için sprey borusunu tıkadı ve kullanmakta zorlandım.

Bir hafta kadar önce yeni bir tarif denedim. Hem Ahmet’e hem kendime yaptım. İkimiz de kullanıyoruz ve galiba sonunda aradığımız ürünü bulduk. 🙂

Yapmak isterseniz kısaca tarifi de yazıyorum: 1 ölçü mısır nişastası, 1 ölçü hindistan cevizi yağı ve 1/2 ölçü karbonatı karıştırıp benmari usulü erittim. Biraz lavanta yağı damlatıp cam kavanozda soğuyana kadar bekledim. Bu kadar.

Bu ürünler terlemeyi engellemiyor -ki terlemek çok faydalı bir şey zaten vücut için- ancak bakteri ve kötü koku oluşumunu kesinlikle önlüyor.  İnternette biraz araştırırsanız bir çok kolay tarif mevcut. Dediğim gibi 1 haftadır kullanıyorum ama yeniden piyasadaki deodorantlara dönmeyi hiç düşünmüyorum. Yaşasın ev yapımı sağlıklı deodorantlar. 🙂

Sıvı Sabun:

PE379168

Son olarak sıvı sabun kullanmayı da kalıp sabun ile değiştirdik. Zeytinyağlı defne sabunu kullanıyoruz. Kalıp sabunu yeterince konforlu veya hijyenik bulmazsanız sabunu rendeleyip cam bir kavonozda sıcak su ile karıştırın. Bir süre sonra sabun suyun içinde tamamen eriyecek. Pompalı bir cam kavonozda sıvı sabun olarak kullanabilirsiniz. (1 ölçü rende sabun, 2 ölçü su)

Not: Zaman içinde karışım biraz donuyor. Sıcak su ekleyip biraz karıştırırsanız düzelecektir.

Bu tarifi www.zehirsizev.com sayfasının sahibi Sevgili Mercan’ın yaptığı Zehirsiz Ev Atölyesi’nde öğrenmiştim.

Tüm bu değişimin bana neden iyi geldiğini de özetlemek isterim.

  • Bir şeyi cildime sürmekle yemek arasında bir fark görmüyorum. Bu nedenle içeriğinden emin olmadığım, riskli bulduğum ürünleri artık kullanmak istemediğim için bu arayışa başladım. Daha sağlıklı olduğuna inanıyorum.
  • İkincisi onlarca farklı ürün kullanmamın biraz da pazarlamacıların başarısı olduğunu düşünmeye başladım. Halbuki tek bir ürünle bile bir çok ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Mesela hindistan cevizi yağı ile onlarca farklı ürün yapabileceğimi biliyorum artık.
  • Marketten aldığım neredeyse tüm ürünlerin paketi plastik. Bu şekilde ciddi plastik atığı çıkartmış oluyorum. Doğaya verdiğim zararı minumuma indirme gayretimin bir parçası bu değişim de. Daha az plastik tüketerek üzerime düşen görevi yaptığımı düşünüyorum, daha iyi hissediyorum.
  • Ürünleri evde kendim yapmak benim için tam bir eğlence. 🙂 Üstelik çok daha ekonomik.
  • Çoğu ürünün ambalajı plastik, üzerinde çeşit çeşit yazılar var, yani estetik değil. Kendim yaptığımda minik tatlı cam kavonozlara/şişelere koyuyorum ürünlerimi.  Küçük bir ayrıntı belki ama bu görsel güzellik benim çok hoşuma gidiyor. 🙂
  • Hem saçlarımda hem cildimde gözle görülür iyileşmeler oldu. Artık yüzümü fondötene bulamadan dışarı çıkabiliyorum. 🙂 Şaka bir yana gerçekten cilt ve saçların canlanması için biraz durmak ve arındırmak gerekiyor sanırım. Sürekli boyalar, kremler veya yağlarla kaplıyoruz. Bir çeşit maskeleme gibi geliyor artık. Oysa kendi haline bırakıp sadece ihtiyacı olduğu kadarını versek nasıl yeniden canlanıp hayat buluyorlar.
  • Ve son olarak şunu da ekleyeyim. Değiştirdiğim tüm bu ürünler sayesinde parmaklarımdaki egzamalar neredeyse tamamen iyileşme noktasına geldi. 🙂

Tüm bu doğal ürünler bana iyi geldi diye en doğru çözümler demek değil elbette. Ben sadece kendi tecrübemi yazmak ve içeriğinde ne olduğunu bilmediği ürünlerden vazgeçip daha doğal ürünlere yönelmek isteyenler için bir fikir vermesi vesilesiyle paylaşmak istedim. Doktor değilim. Cilt uzmanı da değilim. Sadece internetten yaptığım araştırmalar ve denemeler ile kendim için bulduğum en uygun ürünler bunlar oldu diyebilirim. Daha doğal ve sade yaşama arzumun bir parçası olarak kendim için bulduğum formüller bunlar. Ve bu sayede kendimi değil bakımsız hissetmek, eskiye göre çok daha bakımlı ve gerçek anlamda kendine özenli hissetmeye başladım.

Ve şunu söylemek isterim. Bir tarifi deneyip memnun kalmadığınızda hemen vazgeçmeyin. Yeni formüller denemeye devam edin. İlla ki size uygun bir ürün ortaya çıkacaktır.

Bir başka öneri de şu olabilir. Örneğin nemlendiricinizi değiştirmek ve doğal bir ürün kullanmak istiyorsunuz. Halihazırda kullandığınız ürünü atmayın. Kendi yapacağınız doğal ürünü kullanırken, alışkın olduğunuz diğer ürünü de saklayın. Kendimizi zorlamaya ve doğal ürünlere geçeceğiz diye mutsuz olmaya gerek yok. Kasarak değil, eğlenerek yapmak en güzeli bence. Benim için diş macunu böyle mesela. Bir kaç tane denedim ama hala beni tam anlamıyla memnun eden bir ürün bulamadığım/yapamadığım için piyasadaki markalardan birini kullanmaya devam ediyorum şimdilik.

Not: Yazıda bir kaç marka ismi de var. Hiç biri reklam değildir. Tamamen kullanıp memnun kaldığım ürünleri yazdım. 

Bu yolda attığım/atabildiğim en küçük adım bile benim için çok kıymetli. Sizin de aklınızdan, kalbinizden bazı şeyleri değiştirmek geçiyorsa hiç durmayın. Denemeye değer bence, ne dersiniz? 🙂

Sevgiyle
Seval
Kasım 2016

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

1 Yorum

  1. KASIM 19, 2016 AT 8:47 PM | DÜZENLE
    Merhaba, hindistan cevizi yağını yaklaşık 5 aydır saç derimde kullanıyorum ve eskiden dökülen saçlarımın çoğu geri geldi. Daha önce de bu yağı araştırırken tüy oluşumunu fazlalaştırdığını okumuştum. Yüzünüze veya koltuk altınıza bu yağı kullandığınız ürünleri sürdüğünüzde tüylenme olmadı mı acaba?

    Cevapla

    Seval
    KASIM 21, 2016 AT 2:07 PM | DÜZENLE
    Merhaba, saç için de çok faydası olduğunu okumuştum. Ben kullanmamıştım hiç ama kullanan birinden duymak iyi oldu, sağolun. Bir kez tatlı badem yağı ile karıştırıp kullanmıştım sadece ama miktarı fazla kaçmıştı sanırım, arındırmam zor olmuştu. 🙂

    Tüylendirmeyi artırdığını duymamıştım ben. Yüz kremini yaklaşık 2,5 aydır kullanıyoruz. Deodorantı ise 1 hafta-10 gün belki. Şuan için tüylenmeyi artırdığını söyleyemem. Gayet memnunum. Ama ilerleyen zamanlarda bir rahatsızlığım olur ise paylaşırım.

    Sevgiler

    Cevapla

    Gözde Baran
    KASIM 22, 2016 AT 12:43 PM | DÜZENLE
    Merhaba,

    Tüylenme konusunda bilgimi paylaşmak isterim. Bahsedilen ve tüylenmeyi artıran(artırmaz aslında) Hindistan cevizi yağı değil, hint yağıdır esasen. Karıştırılabiliyor çokça. Gerçekte olan ise tüylenmenin artması değil, var olan tüy, saç, kıl köklerinin güçlenmesidir. Bu sebeple ki, kirpik, kaş ve saç ürünlerinde %70 orana kadar kullanılabilir. Saç ve kaşlarınızın seyrek/zayıf olduğunu düşünüyorsanız, maskaranızın içerisine damla olarak ekleyebilir, ev yapımı şampuanınıza sabunlaşma aşamasından önce baz yağa ek olarak kullanabilirsiniz 🙂

    Sevgiler,
    Gözde 🙂

    Seval
    KASIM 25, 2016 AT 10:06 AM | DÜZENLE
    Gözde Hanım, benim için de çok faydalı oldu bu bilgiler. Çok sağolun 🙂

    Sevgiler 🙂

    Seyma
    KASIM 26, 2016 AT 6:39 PM | DÜZENLE
    Merhaba,
    Ben Hindistan cevizi yağını makyaj temizlemede kullanıyorum oldukça etkili ama rimel in içine kattigima akıp dağılıyor bu yüzden pek tavsiye etmem sevgiler 🙂

    ebru
    TEMMUZ 2, 2017 AT 10:11 PM | DÜZENLE
    Hindistancevizi yagina dikkat cidden tuylendiriyor. Hatta bunun tum yaglar icin gecerli oldugunu soyluyorlar. Ben bizzat kayisi, kayisi cekirdegi yagi ile tuylenmis biriyim. maalesef kaymak gibi olan cildim seneler evvel seftali tuyleriyle doldu ve tuycuklerim yuzumdeler hala ?ayni etkiyi cok yakin zaman once h.cevizi yaginda da yasadim. Ilk genclik yillarindan beri yenilebilir tum yaglari yuzune suren biri olarak ben yaglarin nemlendirmedigini aksine daha da cok yag surme ihtiyaci olusturdugunu gozlemledim kendi yuzumde. Dikkat edin derim.

    Seval
    TEMMUZ 26, 2017 AT 9:04 AM | DÜZENLE
    Teşekkürler paylaşım için. Doğrudur, kötü olmuş. 😦

    Ben yoğun şekilde kullanmıyorum hindistan cevizi yağını. Bazen sadece zeytinyağı sürüyorum, bazen tatlı badem… Şimdilik memnunum. Uyarı için teşekkürler.

    Seval

    Banu önder
    KASIM 24, 2016 AT 2:49 PM | DÜZENLE
    1 çay kaşığı hindistan cevizi
    1çay kaşığı zerdeça
    Birkaç damla nane aroması
    Buyrun diş macunu.. 2 aydır kullanıyorum.. Diş tartarlarım bitti.. Dişler parıl parık.. Kaplamalardan dolayı çözemediğim ağız kokusu artık yok… Ben bu ölçüleri birebir çoğaltarak haftalık hazırlıyorum. Kesinlikle öneririm… Sevgiler banu

    Cevapla

    Seval
    KASIM 25, 2016 AT 10:08 AM | DÜZENLE
    Selamlar,

    Dİş macunu için zerdeçalı yabancı bir sitede okumuştum ama ilk macun denememe eklemedim. Sizinkinden farklı olarak karbonat var birazcık benimkinde. Çok yeni başladım ama normal macuna da gidiyor hala elim arada.

    Zerdeçal beyazlatıyor mu gerçekten? Ne güzel tamamen macunu bırakabilmişsiniz ve memnunsunuz. Darısı başıma 🙂

    Sevgiler 🙂

    Selin Seçen
    KASIM 19, 2016 AT 8:50 PM | DÜZENLE
    Seval, muhteşem bir yoldasın bence. Hepsi için ellerine sağlık ve azmin, iraden için de tebrik ederim.

    Yıllar önce bütün makyaj malzemelerini ve kremleri vs bırakmıştım. Sadece sürekli dökülen kaşlarım için kullandığım kalemim vardı, uzun yolda kalemi sürmeye üşenince fark ettim ki kaşlarım çıkmaya başlamış. Tamamen bıraktım ve artık kaşlarım dökülmüyor. Hayatımdaki neredeyse son kozmetikten de vazgeçmiş oldum.

    Eve döndüğümde de arap sabununa ek olarak kullanacağım ürünleri icat etmeyi planlıyorum. 🙂 Senin de fikrini almak, yardımından faydalanmak isterim sakıncası yoksa.

    Haklısın, hepsi pazarlama harikası! 25 yaşındayken kozmetik mağazasında yüzünün çizgilerini fondötenden seçemediğim gencecik kadınlar çizgilerim için bir şey kullanmam gerektiğini söylerlerdi. Şimdi 35’im, yaşımı ilk seferinde kimse tahmin edemiyor! Genetik miras tek başına asla yeterli değil, iyi bakmazsak onun da son kullanma tarihi var. Kırışıklıktan korktuğumuz kadar kendimizi zehirlemekten de korksaydık keşke!

    Cevapla

    Seval
    KASIM 21, 2016 AT 2:15 PM | DÜZENLE
    Selin selamlar,

    Ne iyi etmişsin de yazmışsın, sevindim yorumuna. Teşekkür ederim. 🙂

    Kesinlikle yaşını göstermiyorsun ve haklısın bunu sadece genetik mirasa bağlamak doğru olmaz. Nasıl baktığın, hangi ürünleri kullandığın da çok önemli.

    Makyaj malzemelerimi her üründen birer tane olacak şekilde ufak bir makyaj çantasına indirebildim ben de. Şükürler olsun ki her gün kullanmayı bıraktım. Nadiren ve hafif bi makyaj beni fazlasıyla memnun ediyor. Ama bakarsın ben de senin yolundan gelir makyaj malzemelerimi de sıfırlarım. 🙂

    Temizlik malzemeleri konusunda da seve seve paylaşırım. Bir kaç ay evvel herşeyi attık evden. Arap sabunu, karbonat, çamaşır sodası ve sirke gibi bir kaç ürün tüm evi temizlemeye fazlasıyla yetiyor. Sen dönünce konuşuruz yine istersen. Ev temizliği ile ilgili de bir yazı hazırlamıştım. İlgini çekerse;

    https://sevalyilmazardal.com/bir-yuva-hikayesi/zehirsiz-yasamak-mumkun-mu/

    Bu arada harika gidiyorsunuz, takipteyiz, İyi yolculuklar 🙂 🙂

    Cevapla
    Betül ç.
    KASIM 21, 2016 AT 4:50 AM | DÜZENLE
    Ben de bu geçişin bir yerlerindeyim. Hindistan cevizi yagini hicbir degisiklik yapmadan, eklemeden çıkarmadan nemlendirici olarak kullaniyorum. Baya da memnunum. Neden balmumu vb eklediginizi merak ettim. Daha mi surdurulebilir oluyor? Uzun sure mi dayanmasina yardimci oluyor? Sebebini merak ettim.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 21, 2016 AT 2:20 PM | DÜZENLE
    Betül Hanım selamlar,

    Aslında ben de başta hindistan cevizi yağını tek başına nemlendirici olarak kullanıyordum. O şekilde de gayet memnundum.

    Ardından internetten bulduğum bir formülü denemek istediğim için balmumunu kullandım. Cilde de epey faydası olduğunu öğrenince bu şekilde devam ettim.

    Bir de sanırım balmumu hindistan cevizi yağı ile birleşince ciltte tutulması/kalıcılığı artıyormuş.

    Son olarak hindistan cevizi yağı oda sıcaklığında neredeyse sıvı hale geliyor. Balmumu ise katı formunu koruyabiliyor. Birleştiklerinde krem formunu korumaları daha kolay oluyor. Bu da yaptığım kremin bir eriyip bir donmasını engelliyor. Sürekli banyoda tutabiliyorum. Buz dolabına koymama gerek kalmıyor.

    Nacizane yorumlarım bunlar.

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Pervin
    KASIM 21, 2016 AT 1:31 PM | DÜZENLE
    Bir yıldır doğaya elimden geldiğince en saygılı şekilde yaşamaya çalışıyorum. Maalesefki Türkçe bu konu hakkında yazılar görmek zor, bildiğiniz üzere şuan ülkemizde ilerleyen bir bakım ve güzellik furyası var. Ama maalesefki kimse bunların doğal yollar ile sağlanabileceğin farkında değil. Genç bir insan olarak, bu konuda yazı yazmanız bana gerçekten umut verdi. Çok teşekkürler doğal bakım sever Seval Hanım:)

    Cevapla

    Seval
    KASIM 21, 2016 AT 2:22 PM | DÜZENLE
    Pervin Hanım, ne mutlu size. Tebrik ederim. Ben ve eşim de doğayı çok severiz. Hem doğayı, hem kendimizi. 🙂 Doğanın bize sunduğu şifa kapılarına bir kere dikkat edince artık o muazzam güzellikleri görmemezlikten gelmek mümkün olmuyor. Tabiat resmen bir ecza deposu. Teşekkür ederim yorumunuz için.

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Özgür benli
    KASIM 21, 2016 AT 2:58 PM | DÜZENLE
    Bahsettiğiniz çoğu şeyi ben de kullanıyorum yaklaşık bir yıldır, saçlarımı şampuan bar denilen el yapımı bir sabunla yıkıyorum ve elma sirkesi ile duruluyorum, sıvı sabunumuzu, deodorantımızı ve nemlendiricimi de hemen hemen sizin yaptığınız gibi yapıyorum. Bunların yanı sıra çamaşır ve bulaşık deterjanımızı da kendim yapıyorum ve çok memnunum. 🙂 Bir de kendim katı sabun yapmaya başladım, inanılmaz keyifli bir uğraş, tavsiye ederim.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 21, 2016 AT 3:04 PM | DÜZENLE
    Çok güzel, teşekkürler paylaşımınız için. Ne güzel oluyor bu paylaşımlar. Yeni şeyler keşfetmeye vesile… Sirkeli su ile durulamaya ben de yeni başladım saçımı. Bir kez yaptım hatta sadece 🙂 Ama devam edeceğim sanırım, epey iyi yorumlar okudum bununla ilgili. Teşekkürler hatırlatmış oldunuz bana da.

    Ev temizlik ürünlerimi ben de bir süredir kendim yapıyorum ama sabun hiç denemedim. Ablam yapıyor kısa bir süredir ve o da sizinle aynı görüşte; çok keyifli olduğunu söylüyor. Belki bir gün denerim ben de.

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    sevnur
    KASIM 21, 2016 AT 7:06 PM | DÜZENLE
    seval hanim öncelikle sizi tebrik ederim.doğaya verdiğiniz değer içinde teşekkür ederim.evet bende sacimda zeytinyağlı sabun kullaniyorum.bakimi içinde sac bakim yağı kullanıyorum
    yuzumede nemlendirici olarak shea yağı ile Hindistan cevizi yağı ni karistirip kullanıyorum. göz makyajini ve kaş ve kirpik bakimini tatlı badem yağının icine sarmisak atoyorum kaslarim ve kirpiklerin uzadi ve cogaldi.göz altı içinde üzüm çekirdeği yağı kullaniyorum

    Cevapla

    Seval
    KASIM 22, 2016 AT 10:37 AM | DÜZENLE
    Sevnur Hanım, teşekkür ederim 🙂 Ne güzel bilgiler paylaşmışsınız sağolun. Tatlı badem yağı kullanıyorum ama sarımsak hiç denememiştim, yeni bir bilgi oldu benim için teşekkürler paylaşım için. Çok keyifli değil mi yeni doğal ürünler keşfetmek? Sevgiler 🙂

    Cevapla
    SUSLU
    KASIM 22, 2016 AT 2:31 AM | DÜZENLE
    Bu konuda turkiyede’de bir guzellik uzmanimiz var haksizlik etmeyelim.SUNA DUMANKAYA. BU HANİM EFENDİNİN SANİRİM İSMİ GUZELLİK SİRLARİMDİ KİTABİNİ ALİP OKUDUGUNUZDA CESİT CESİT TONİK, MASKE EL YAPİMİ KREM TARİFLERİ BULUCAKSİNİZ.TAVSİYE EDERİM.YİLLARİN TECRUBESİNİ PAYLASMİS.BEN EVDE MALZEMEM OLDUGU KADARİNİ YAPMİSİMDİR , CİLDİME İYİ GELDİ RESMEN NEFES ALDİGİNİ HİSSETTİM. HERSEYİN DOGALİ GUZEL AMA BU BİR AKİM GİBİ BİRSEY İNSAN DAHA SONRA ZAMANSİZLİKTAN YİNE ESKİ ALİSKANLİKLARİNA DONUYOR, OZELLİKLE CALİSAN KADİN İCİN HİZ ONEMLİ.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 22, 2016 AT 10:39 AM | DÜZENLE
    Merhaba, teşekkürler paylaşım için. Kitap bilgisi de iyi oldu kesinlikle, bakacağım. Aslında çoğu çok pratik ürünler ama tabi ki zaman da önemli. Yoğun çalışma temposundayken, oturmuş alışkanlıkları değiştirmek biraz daha zor olabiliyor. Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Gül Demir
    KASIM 22, 2016 AT 6:35 AM | DÜZENLE
    Merhaba, bende sizinle muhteşem bulduğum bir yüz/vücut kremini paylaşayım aynı zamanda güneş kremi olarak da kullandım çok güzel bronzlaştırıyor ve soyulma minimum ölçüde.
    1 ad. Salatalık
    1 ad. Havuç
    rendeleyip karıştırıyorsunuz üzerini örtecek kadar saf zeytinyağı ekleyip bir kavanozla buzdolabında 3-4 gün bekletiyorsunuz. Sonra tel süzgeçten geçirip rahatlıkla banyo sonrası veya güneşlenirken kullanabilirsiniz, ben 2 yazdır bunu kullanıyorum çok memnunum, hiç soyulmadım. Arzu ederseniz sayfanızda paylaşabilirsiniz.?

    Cevapla

    Seval
    KASIM 22, 2016 AT 10:42 AM | DÜZENLE
    Bu yazıyı yazmaya başlarken böyle güzel paylaşımların olacağını inanın tahmin etmemiştim. Her birini okurken ben de yeni yeni şeyler öğreniyorum. Yaz için ne kullanırım hiç araştırmamıştım açıkcası. Şimdi sizin tarifinizi okuyunca meraklandım. Yaz gelse de denesem. Çok teşekkürler, Sevgiler 🙂

    Cevapla
    sevil
    KASIM 22, 2016 AT 6:37 AM | DÜZENLE
    slm merhaba bende yüzümü sabahları yıkayıp aloe vera bitkisi sürüyorum çok iyi geliyor tavsiye ederim 😉

    Cevapla

    Seval
    KASIM 22, 2016 AT 10:44 AM | DÜZENLE
    Sevil Hanım selamlar, aloe vera da henüz denemediğim bir bitki. Ama ismini çokça duyuyorum. Denenecekler listesine girecek sanırım 🙂 Teşekkürler, Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Benan
    KASIM 22, 2016 AT 10:26 AM | DÜZENLE
    İyi günler Seval Hanım,
    Ben senelerdir gözlerimdeki göz kalem artıklarını tatlı badem yağına batırdığım kulak pamuğu ile temizledim. Bir zararını görmedim . Sadece göze bulaştırmamaya dikkat etmelisiniz. Bir zararı olmasa da bulanık görmeye sebep olur akana kadar. Kirpiklere faydası da vardır. Sizin yaptıklarınızı da deneme zamanım geldi sanırım bu yaşta . 🙂
    Bilgiler için teşekkürler.Başarılar diliyorum.
    Sevgiler.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 22, 2016 AT 10:53 AM | DÜZENLE
    Benan Hanım selamlar, çok teşekkürler. Badem yağını saçlarım için kullanıyoruma am kirpikler ve kaşlar da için de iyi olduğunu duymuştum, haklısınız. Deneyeceğim. Çok teşekkürler, Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Sezen Eminova
    KASIM 22, 2016 AT 12:17 PM | DÜZENLE
    Umarım ben de bu doğal ürünlere geçiş yapabilirim, şimdilik aktarlardan aldığım yağlar ile bakıma başladım yavaştan.. ama yüz temizleme kısmına da yazınızdan sonra geçmeyi düşünüyorum. Çok güzel bir deneyim yazısı olmuş, kendi adıma teşekkür ederim.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 22, 2016 AT 3:19 PM | DÜZENLE
    Merhaba, çok sevindim. Teşekkür ederim yorumunuz için de. 🙂 Ahh o yağlar, ben de bayılıyorum hepsine. Aktara gittikçe yeni bir taneyi incelemeye, ne işe yaradığını araştırmaya bayılıyorum. Yüz temizliği ile ilgili tecrübelerinizi yazın olur mu? Sevgiler 🙂

    Cevapla

    Ebru y.a
    KASIM 23, 2016 AT 10:56 AM | DÜZENLE
    Piyasada çok marka var yaglarla ilgili market yağlarının dogalligina inanmıyorum ben.soğuk pres olması ve doğal olmasi önemli. Önerdiğiniz bir marka varmı acaba

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 1:48 PM | DÜZENLE
    Ebru Hanım selamlar, bizdekiler Arifoğlu, Softem, Aksu Vital, Mecitefendi markalarından karışık karışık. Biz memnunuz hepsinden ama en doğalı mıdır emin değilim tabi. Bu işin uzmanı sayılmam zaten. Sevgiler 🙂

    Meral
    KASIM 22, 2016 AT 1:34 PM | DÜZENLE
    Sevgili ve akıllı kizlar merhaba,
    Benim de kimya y.muhendisliginde doktora yapmis biri olarak katkım Şu olacak;mutfak lavobosunun başına arap sabununu suda eritip koyun bulaşıkları bunla yıkayın. Artık beyaz sabunlari da eritip kullanın hem de sterilizasyon islemini de yapmış olur.Diger maddeler sirke karbonat da cok önemli doğal maddeler zayif asit ve bazlar.
    Yogurt suyu da beyazlatici olarak cilde uygulanabilir.Daha yüzlerce doğal reçete yazılabilir ancak en onemlisi sürdürülebilirlik.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 22, 2016 AT 3:21 PM | DÜZENLE
    Meral Hanım selamlar, ne güzel bir hitap bu böyle, çok tatlı :))) Ne güzel katkı sağladınız, sağolun. Ben bir kaç aydır kullanıyorum arap sabunu, karbonat, sirke gibi ürünleri. Ev temizliği için diğer tüm ürünlerimi de attım. Yine dönüş yaparım gerekirse diye düşündüm başlarda ama şimdiye kadar gayet memnunum. Bir kere bu şekilde içim çok rahat. Sürdürülebilirlik konusunda da çok katılıyorum size. İstikrar önemli. Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Esen
    KASIM 22, 2016 AT 8:23 PM | DÜZENLE
    Herkese merhaba,
    Yazınızın bir kısmını face üzerinden gördüm. Tebriklerimi kabul edin, doğru yoldasınız ne diyeyim. Ben de kendi adıma birşeyler yapıyorum. Sizler mutlaka biliyorsunuzdur, Kırmızı Kantaron yağı yaralanmalar berelenmelerde oluşabilecek deri üstündeki zedelenmeleri inanılmaz gideriyor. Bu tip ürünleri satan bir mağazadan almak istedim. aman. kokusu ve yapışkanlığı berbat birşeydi çıkmak biledi cildimden .Bende kendim yapıyorum artık. Kırmızı kantaron buldum , üzerine gercek zeytin yağını doldurup kızgın güneşte (cam kavanozda) bekletiyorsunuz birkaç ay. Sonuc inanılmaz. Sarı kantaronda yaptım. Hadi başlayın sizde. Sevgiler.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 1:50 PM | DÜZENLE
    Merhaba, çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için, mutlu oldum. 🙂 Kendimce yapmaya başladım işte birşeyler. Kantaron kullanmadım açıkcası hiç ama bu yazı vesilesiyle bir çok kişiden öneri olarak geldi. Araştıracağım ilk fırsatta. Siz de ne güzel kendiniz yapıyormuşsunuz, ellerinize sağlık. Bize de kısmet olur belki 🙂 Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Emel
    KASIM 23, 2016 AT 8:08 AM | DÜZENLE
    ben de bir ekleme yapayim.. 🙂 banyo sonrasi kurulanmadan once saf zeytinyagi suruyorum cildime; hem cok pratik oluyor, cilt hemen emiyor hem de uzun sure nemli kaliyor..

    Cevapla

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 1:51 PM | DÜZENLE
    Ohh en güzeli, mis gibi 🙂 Teşekkürler ekleme için. Ne güzel oldu tüm bu yorumlar gerçekten. Birbirimizden ne çok şey öğreniyoruz. Sağolun 🙂 Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Mermit
    KASIM 23, 2016 AT 8:24 AM | DÜZENLE
    Merhaba. Aynı yolda olan biri olarak yazınızı çok beğendim, yeni öneriler edindim. Ben de tam bir senedir pek çok şeyimi kendim yapıp kullanıyorum. Şampuan, diş macunu, nemlendirici, makyaj temizleyici, ter kokusu önleyici…

    Sabunu saçınıza direkt sürmek yerine şampuana dönüştürebilirsiniz. O zaman keçemsi olmuyor ayrıca içine katılan yağlardan dolayı temizlerken bakım yapıyor. Kendi tarifimi bloguma yazmıştım:
    https://mermiit.wordpress.com/2016/07/03/dogala-donus-bolum-2-evde-sampuan-yapimi/?iframe=true&theme_preview=true

    Diş macunu tarifine de blogdan ulaşabilirsiniz. Bir seneden fazla oldu sanırım doğal diş macununa geçişim herhangi bir sorun yaşamadım, doktorların da dediği gibi fırçalamada önemli olan fırça tekniği zaten. Dudak kremi olarak da kalıp halinde kakao yağları var. Çantada taşıması da kolay. Direkt onu sürüyorum, tavsiye ederim. Vücut nemlendiricisi olarak da favorim bir baz yağla birbirine yakıştırdığım iki uçucu yağı karıştırıp sprey şişeyle uygulamak. Hem nemlendiriyor hem de mis gibi kokutuyor.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 1:57 PM | DÜZENLE
    Merhaba, sayfanıza bayıldım. Sık kullanılanlarıma ekledim bile, ellerinize sağlık. 🙂

    Şampuan tarifiniz benim için epey yeni ve çok cezbedici duruyor. Otların direkt suyundan faydalanmak fikri bile çok güzel. Şimdi sabuna yeni başladım ama sizin tarifinizi de deneyeceğim.

    Diş macunu tarifinizi de inceledim şimdi, çok teşekkürler. Ben de yaptım benzer bir macun ama henüz tam alışamadım, bakalım. Kendime biraz zaman verdim. 🙂 Zaman içinde yazışırız yine, ne iyi olur.

    Yağları sprey şişede kullanmak da çok pratik oluyor gerçekten, ellerinize sağlık.

    Harika öneriler, teşekkürler

    Sevgiler 🙂

    Cevapla

    saniye kırlı
    KASIM 27, 2016 AT 8:43 PM | DÜZENLE
    seval hanım öncelikle paylaşimlarınız için teşşekkür ediyorum
    blogdaki tarife baktim şampuanı denemek istiyorum sectiğiniz yaglardan birer tatlı kaşıgı ekleyin yazıyordu benim takıldığım yer tarifdeki yagların hepsimi kullanılacak yoksa icinden sectiklerimizi kullanacagız bu konuda yardımdıcı olursanız sevinirim

    Seval
    ARALIK 2, 2016 AT 11:04 AM | DÜZENLE
    Saniye Hanım,
    Ben şampuan yerine sadece zeytinyağlı defne sabunu kullanıyorum. Bahsettiğiniz blog ve yazı bana ait değil. Yorum yapan arkadaşlardan birinin sayfası. Siz onun yorumu benim yazım sandınız sanırım. Kendisi daha doğru cevaplayacaktır sorunuzu.
    Sevgiler 🙂
    https://mermiit.wordpress.com/2016/07/03/dogala-donus-bolum-2-evde-sampuan-yapimi/?iframe=true&theme_preview=true

    Mahsum
    HAZİRAN 3, 2017 AT 10:24 PM | DÜZENLE
    Selam iyi günLer Sevel hanım Sivilceler Lekeleri için ve sivilce çukurluklari için bi önerin varmi lütfen zor durumdayim yardımcı olurmusunuz… Sizden haber bekliyorum

    zeynep
    KASIM 23, 2016 AT 11:43 AM | DÜZENLE
    Merhabalar,

    Paylaşımınız için teşekkürler Seval Hanım. Uzun zamandır bende araştırmasını yapıyorum ve mümkün olduğunca kullanmaya çalışıyorum. Belirttiğiniz gibi bence de hayatın her alanında doğal olandan mümkün olduğunca uzaklaşmamak lazım.

    Bu güzel ve faydalı paylaşımınızı okuduktan sonra bende tecrübe ettiğim bir kaç ürünü tavsiye etmek isterim. ilk olarak yüzümde oluşan güneş lekeleri için denediğim ve çok iyi sonuç aldığım bir karışım; 150 ml gül suyu içerisine, 20 ml %20 lik glikolik asit (ben internet üzerinden doakimya dan aldım ürünleri.) Güneşin çok etkin olmadığı mevsimde (ki bu mevsim oldukça uygun) yatmadan önce temizlenmiş kurulanmış cilde, özellikle lekeli bölgelere pamuğu bu karışım ile yeterince ıslatarak sürüyoruz ve 3 dakika kadar bekletiyoruz. Hafif yanabilir hiç bir sıkıntı yok, sonrasında bol su ile yıkayıp doğal nemlendiricimizi sürüyoruz. Uzun sürede çok iyi sonuçlar veriyor lütfen vazgeçmeden devam edin. Ben çok faydasını gördüm tavsiye ederim.

    Nemlendirici olarak da bio oil kullanıyorum, memnunum tavsiye ederim.

    Ayrıca gliserin el ve ayak nemlendirmede çok güzel sonuçlar veriyor.

    Tekrar teşekkür ediyorum, sevgiler sizlere.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 2:01 PM | DÜZENLE
    Çok teşekkür ederim 🙂

    Lekeler için genelde “geçmez” gibi olumsuz bir yaklaşım vardır hani. Halbuki doğal bir çok metod varmış baksanıza, ne güzel. Glikolik asit ve bio oil, ikisini de duymadım açıkcası. Benim için yeni bilgiler. Ben de başındayım zaten yolun. 🙂

    Tarifler ve öneriler için çook teşekkürler, ellerinize sağlık.

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Sebnem
    KASIM 23, 2016 AT 11:49 AM | DÜZENLE
    Seval Hanim, receteler muhtesem, paylastiginiz icin tesekkurler. Ben de kismen dogala gecis yaptim sayilir; en azindan yuz urunlerinde. Kayisi cekirdegi yagi ve katkisiz e vitamini yagini karistirarak suruyorum, sonuc gayet rahatlatici. Buzla yapilan yuz masajina yapabilecegim ekleme ise soda ile yuzun durulanip, kendi halinde kurumaya birakilmasi. Dirilik aninda hissediliyor.
    Herkese kolay gelsin,
    Sebnem

    Cevapla

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 2:03 PM | DÜZENLE
    Şebnem Hanım selamlar, çok sevindim beğenmenize. Sağolun. 🙂

    Kayısı yağı kaç zamandır aklımda, sırası gelecek, artık kaçamaz elimden :):) Soda ile yüz temizliğini yıllar evvel bir kaç kez denemiştim, şimdilerde de bir kaç kişiden daha olumlu yorumlar geldi sizin gibi. Süper. Yaşasın doğal bakımlar 🙂

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Eda
    KASIM 23, 2016 AT 1:05 PM | DÜZENLE
    Merhabalar,

    Öncelikle yazınız inanılmaz etkileyici oldu. Hele ki aynı sorunları yaşan biri olunca.

    Size sormak istediğim bir husus var?

    Zeytinyağlı Ihlamur sabununu ve gül suyunu en iyi, en sağlıklı olanını nereden temin edebilirim?

    Teşekkürler.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 2:07 PM | DÜZENLE
    Eda Hanım selamlar, çok sevindim. Teşekkür ederim. 🙂

    İnanın en iyi ve en sağlıklı hangisidir diye uzun uzun araştırmadım, sizi yanıltmak istemem. İlk yaptığım şey zararlı olduğuna inandığım kimyasallardan uzak durmak oldu. Bunun bile başlı başına çok büyük bir adım olduğunu biliyorum kendim için. Eşim sabunları çok sever, onun yıllardır bildiği bir sabun markasıydı Mehmet Aydın, o vesileyle onunla başladık ve internette de olumlu yorumlar okumuştuk. Gülsuyu içinse güvendiğimiz bir aktar vardı, onun önerdiği bir markayı satın aldık. Her ikisinden de memnunum ama size bunların en en en doğalları olduğu konusunda kesin birşey diyemem. Bir yerden başlamak lazım diyordum kendimce. O yüzden içim rahat. 🙂

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Nil
    KASIM 23, 2016 AT 2:24 PM | DÜZENLE
    Arkadaslar amway in bulasik ve genel temizleyicisinde hiçbir sekilde kim yasal yok arastirin. 100%hindistan cevizinden yapiliyor.El sabunu olarak kullaniyorum.diger ürunlerinde de %3 cicek fosfati var imis.genel temizleyici kullananlarin egzamalari gitmis bende dogaldan yanayim.hepinize tskler❤

    Cevapla

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 3:15 PM | DÜZENLE
    Merhaba, yorumunuz için teşekkürler. Ben hiç kullanmadım açıkcası, o yüzden pek fikrim yok. Bulaşık deterjanımı da bir süredir kendim yapıyorum.

    Teşekkürler paylaşım için, sevgiler 🙂

    Cevapla
    Yesim
    KASIM 23, 2016 AT 3:11 PM | DÜZENLE
    Mısır nişastalı tarifi denemiştim ama kokusu biraz ağır geldi bana, çok daha hafif ve kolay olan ıslak parmağıma sürdüğüm karbonatı kullanıyorum 1,5 yıldır. Sonuç: MÜKEMMEL 🙂

    Cevapla

    Seval
    KASIM 23, 2016 AT 3:18 PM | DÜZENLE
    Selamlar, hindistan cevizi yağı nişastaya göre epey baskın olduğu için nişasta kokusu hiç almadık biz. Ama sadece karbonat bile yeterli oluyordur eminim. Ben de karbonatlı su kullandım bir müddet, kokuyu kesinlikle önlüyor. Pratik olması da avantaj tabi, süper yapmışsınız.
    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    seher
    KASIM 23, 2016 AT 3:24 PM | DÜZENLE
    seval hanım yazınızı okudum ve çok begendim.inşaallah bende bı çoğunu uygulamak istiyorum fakat vermiş olduğunuz tarifler hangi cilt tipi uygundur acaba?mesela benim cildim çok kuru nemlendirici buna uygun müdür? birde verdiğiniztarif lerde bir ölçü die bı tabir kullanmissiniz bir ölçüde n kasıt nedir bir kapak mi bir kaşık mi? teşekkürler kolay gelsin

    Cevapla

    Seval
    KASIM 24, 2016 AT 9:09 AM | DÜZENLE
    Merhaba,
    Çok teşekkür ederim 🙂
    Böyle bir kategorize yapacak kadar yetkin değilim doğrusu. Kendi cilt tipim de yaşım, yediklerim ve stres düzeyime göre zaman içerisinde çoğu zaman değişiklik gösterdi durdu. O yüzden artık kendime “benim cildim budur” demiyorum. Bulduğum tarifler ve yaptığım ürünler ise tamamen deneyerek ve kısa süre içerisinde memnun kaldığım ürünler oldu. Hindistan cevizi yağının nemlendirme özelliğinin çok yüksek olduğunu okuyorum hep. Sanıyorum sizin kuru cildinize iyi gelebilir. Ama dediğim gibi beni bir uzman olarak görmeyin. Size en iyi uzman sizsiniz bence 🙂

    Ölçü dediğim ise oranları göstermek için kullandığım bir kelime. İster minik bir kap belirleyin kendinize, isterseniz koca bir su bardağı kullanın. Ortaya çıkacak ürünün büyüklüğüne siz karar verin diye bardak/litre vs. demek yerine ölçü dedim. Ben genelde küçük küçük yapıyorum. Kullanıp bitirince yeniliyorum. Örneğin benim minik 3 boy kulplu kaplarım var. Nemlendirici yaparken en ufağını, çamaşır deterjanı yaparken en büyüğünü kullanıyorum. Kafanıza göre yani. 😉

    Cevapla
    Alp
    KASIM 23, 2016 AT 3:48 PM | DÜZENLE
    Merhaba, oncelikle gercekten mukemmelsiniz, benim sorunum yuzdeki ve sacimdaki yaglanma asiri derecede olmasi sivilcelerim vardi su an 20 yasindayim onlarin ergenlikten oldugunu dusunuyorum ama gecti. Yaglanmayi bir turlu geciremiyorum asiri derecede yaglaniyor bununla ilgili bir bilginiz yada bi tarifiniz varmidir acaba 🙂

    Cevapla

    Seval
    KASIM 24, 2016 AT 9:02 AM | DÜZENLE
    Merhaba, teşekkür ederim. 🙂
    Saç konusunda bir uzmanlığım yok maalesef, sadece nacizane kendi kendi tecrübelerimi paylaştım. Yanlış yönlendirmek istemem sizi. Belki kullandığınız şampuanın markası, miktarı veya sıklığı olabilir.
    Sevgiler 🙂

    Cevapla

    Alp
    KASIM 24, 2016 AT 7:52 PM | DÜZENLE
    Yüzdeki yağlanma peki?

    Zeynep
    KASIM 23, 2016 AT 7:26 PM | DÜZENLE
    Merhabalar. Ben de yaklaşık 3 aydır hayatımdaki kimyasalları bir bir çıkartıyorum. Saçlarımı zeytinyağlı sabunla ondan önce de yine doğal bıttım sabunuyla yıkıyordum. İkisinde de şöyle bir sorunla karşılaştım, yıkadıktan ve kuruttuktan sonra saç diplerimde sabun artıkları kalıyor. Kafamı kaşıdığımda tırnaklarımın arasında sabun artıkları görüyorum. Banyoda en son elma sirkesiyle duruluyorum hem de.. Sebebi ne olabilir nasıl çözebilirim bunu?

    Faydalı yazınız için ayrıca teşekkürler, umarım herkes bir bir doğasına döner:)

    Cevapla

    Seval
    KASIM 24, 2016 AT 8:59 AM | DÜZENLE
    Merhaba, saçlarım için sabun kullanmaya başlayalı çok kısa bir süre oldu. Açıkcası sorduğunuz sorunun nedenini bilmiyorum. Ben benzer bir sorunla karşılaşmadım. Sadece ilk günler biraz karıştı ve sertleşti ama şimdi yavaş yavaş yumuşamaya başladı. Acaba miktarını mı fazla tutuyorsunuz sabunun? Belki sabun kullanan diğer arkadaşların fikri vardır???

    Yazıyı beğenmenize sevindim. Çok sağolun.

    Sevgiler 🙂

    Cevapla

    Evren
    KASIM 24, 2016 AT 9:29 PM | DÜZENLE
    Yaklaşık 5 yıldır saçlarımı zeytinyağı sabunu ile yıkıyorum ve bu tür bir sorunla karşılaşmadım. Suyunuz çok yumuşak olup sabunu iyi durulayamıyor olabilir. Durulama suyuna bir kaşık karbonat atıp durulamayı deneyebilirsiniz. Sonra sade suyla durulamayı ihmal etmeyin ama.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 25, 2016 AT 10:00 AM | DÜZENLE
    Selamlar, aa çok haklısınız, doğru. Karbonat iyi fikir olabilir dediğiniz gibi. Şampuan ve sabunsuz saç bakımı yapanlardan okumuştum, karbonat ve daha sonra sirkeli suyu.

    Sevgiler 🙂

    cemile
    KASIM 24, 2016 AT 8:29 AM | DÜZENLE
    Harika Bir Yazı dizisi olmuş tebrik etmet istedim en kısa sürede bende uygulayacağım
    selamlar,

    Cevapla

    Seval
    KASIM 24, 2016 AT 8:57 AM | DÜZENLE
    Teşekkür ederim 🙂 Şimdiden kolay gelsin. Umarım siz de sever ve keyif alırsınız.

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    meryem
    KASIM 24, 2016 AT 8:57 AM | DÜZENLE
    bu harika paylaşım için teşekkürler sanki duygularıma düşüncelerime tercüman olmuşsun Seval.

    Cevapla

    Seval
    KASIM 24, 2016 AT 9:13 AM | DÜZENLE
    Çook teşekkürler 🙂 Ne hoş olmuş o zaman.

    Sevgiler çok 🙂

    Cevapla
    loveandsmile
    KASIM 24, 2016 AT 10:25 AM | DÜZENLE
    Merhaba
    bu yazıyı favorilerde tutup sık sık yardım alıcam kesin ..
    çok teşekkür ederim.
    çünkü tam da benim bu konularda yoğun şeyler yaşadığım zamanda ilaç oldu 🙂
    ben de kendi sadeleşme düşüncelerimi yeni yazdım blogumda…arzu ederseniz beklerim.
    sevgilerimle,

    Cevapla

    Seval
    KASIM 25, 2016 AT 9:58 AM | DÜZENLE
    Yaa, çok sevindim inanın. Çok sağolun.

    Ayrıca “Love and Smile” ne güzel isim olmuş, çok tatlı 🙂 Blogunuzu okudum dün uzun uzun, ellerinize sağlık. Paylaşımlara devam öyleyse. Çok memnun oldum.

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    gülsen demirörs
    KASIM 24, 2016 AT 12:39 PM | DÜZENLE
    harika, ben de 3 hafta önce aynisini yaptim, bütün kimyaallar cöpe, boyali saclar da cöpe kisacik kestirdim saclarimi.. her seye hindistan cevizi yagi kullaniyorum , hatta her gün bir tatli kasigi yemenizi de tavsiye ederim..
    ben sizin gibi yapamiyorum ama bio ürünlrinden olusan cok ucuz kozmetik var bazilarini satin aldim.. cok kutluyum , kendimi hafiflemis hissediyorum..

    Cevapla

    Seval
    KASIM 25, 2016 AT 9:56 AM | DÜZENLE
    Ohh, nasıl bir rahatlama gelmiştir tahmin edebiliyorum. Şifa olsun 🙂

    Hindistan cevizi yağını salt yiyemiyorum ama şekersiz çiğ tatlılarda kullanarak tüketmeye gayret ediyorum, teşekkürler öneri için. 🙂

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Fevziye
    KASIM 24, 2016 AT 12:47 PM | DÜZENLE
    Paylaşimları ve yorumları ilgiyle okudum, hepsi harika…Bende denemek istiyorum…herkese teşekkürler..

    Cevapla

    Seval
    KASIM 25, 2016 AT 9:55 AM | DÜZENLE
    Merhaba, çok teşekkürler 🙂 Yorumları toplasak bir yeni yazı daha çıkar gerçekten. Herkes harika paylaşımlarda bulundu. Ben de bu vesileyle teşekkür edeyim. 🙂

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Banu
    KASIM 25, 2016 AT 4:21 AM | DÜZENLE
    Merhabalar,

    Bilgiler şahane. Ama kendim için yorumlarken denemeye cesaret edemiyorum; çünkü hemen tepki veren alerjik bir cildim var. Alerjik ciltler ile ilgilide bilginiz var mıdır?
    Birde Saç boyasından bende kurtulmak isterim ancak o kadar çok beyazım var ki vazgeçemiyorum. Onun için öneriniz var mıdır?
    Çok Teşekkürler 🙂

    Cevapla

    Seval
    KASIM 25, 2016 AT 9:54 AM | DÜZENLE
    Merhaba, cilt uzmanı değilim inanın. Bilgim yok maalesef. Sadece kendi tecrübemi aktarabilirim size. Benim de cildim hassas sayılır. Ben şöyle düşünmüştüm, yıllar içerisinde o kadar fazla sayıda ürün denedim ki cildime. Belki de bu kadar hassaslaşması benim yüzümden oldu. Ve bilmediğim ürünleri denemenin yanında yiyebileceğim bir ürünü cildimde denemek çok korkutucu gelmedi bana. Ufak ufak başladım. İyileşme görünce de devam ettim. Böyle… 🙂

    Saçlarımda pek beyaz yok şimdilik, çok araştırmadım o yüzden beyazı ne kapatır 😦

    http://www.sadehayatim.com‘un sahibi Banu Hanım, son yazısında kınadan bahsediyordu. Bir bakın isterseniz, belki fikir verir size.

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Sade Hayatım
    KASIM 25, 2016 AT 11:22 AM | DÜZENLE
    Sevgili Seval, paylaşımına bayıldım, bazılarını not aldım, özellikle ev yapımı nemlendiriciyi mutlaka denemek istiyorum❤️Bu arada bana da yer vermişsin, çok teşekkür ederim, çok naziksin. Defne sabunu hem cildime hem de saçlarıma o kadar iyi gelmeye başladı ki artık soranlar oluyor; cilt bakımın için ne kullanıyorsun? ?Sonsuz sevgiler?

    Cevapla

    Seval
    KASIM 25, 2016 AT 11:47 AM | DÜZENLE
    Çoook teşekkürler, çok sevindim beğenmene 🙂

    Yahu nasıl yer vermem! 🙂 Aylar sonra yeniden cesaret etmeme vesile oldun. Hem sadece saçla ilgili değil, hayatımı sadeleştirme yolunda 1,5 yıldır attığım bir çok adımı hatırlamama ve kendimce doğru bulduğum bu yolda ilerlememe vesile oluyor yazıların. Ve bir kere daha şükrediyorum.

    Bir de sabun kullanmak, son yazında bahsettiğin gibi seyahatlerdeki “ya şampuan/duş jeli vs. aktıysa” endişesinin veya 3-4 farklı ürün taşıma yükünün de önüne geçiyor hem. Bu açıdan da çok pratik olacak benim için de. Çok heyecanlıyım.

    Görüşmek üzere 🙂

    Cevapla
    Duygu B.
    KASIM 26, 2016 AT 11:07 AM | DÜZENLE
    Merhabalar. Öncelikle çabanızı takdir ediyorum. Hindistan cevizi yağının (ve başka birçok yağın) komedejenik olduğu söyleniyor bilimsel kaynaklarda. Yani gözenekleri tıkayarak sivilce ve siyah nokta oluşumunu tetikliyor. Buradan da bakabilirsiniz: https://www.beneficialbotanicals.com/facts-figures/comedogenic-rating.html . Hindistan cevizi 5 üzerinden 4 alıyor. Yurt dışında insanlar hindistan cevizine alternatif şeylere yönelmiş durumda bu yüzden. Benim kişisel olarak hindistan cevizi yağını kullanmaya çekinmemdeki en büyük neden. Sizin böyle bi olumsuz gözleminiz olmadı mı?

    Cevapla

    Seval
    KASIM 27, 2016 AT 9:35 AM | DÜZENLE
    Merhaba, çok teşekkürler 🙂

    Doğrudur. Kendi tecrübem üzerinden söylersem, şimdiye kadar bir sorun yaşamadım açıkçası. Hatta eskiye göre ciddi iyileşme oldu bende. Ama hindistan cevizi yağından ötürü belirgin bir problem yaşarsam mutlaka paylaşırım yine.

    Tabi bir sürü başka etken de var eminim, yağın kendisinin verebileceği fayda/zararın yanında. Tükettiğimiz su miktarı, beslenme ve uyku düzenimiz, stres seviyemiz vs. Yağı kullanım şeklimiz veya miktarı gibi.

    Doğal yağların içinde de cilde daha faydalı gelen veya çok da iyi gelmeyen yağlar olabilir elbette. Ben kendim için şöyle düşünüyorum; en azından kimyasal içerikten kendimi koruyabiliyorum bu şekilde. Ama yine de uyarınız ve bilgi paylaşımınız için çok teşekkür ederim, çok kıymetli. Dikkat edeceğim.

    Sevgiler, kolaylıklar 🙂

    Cevapla
    selen
    KASIM 26, 2016 AT 5:22 PM | DÜZENLE
    Seval hanım iyi akşamlar soran oldu mu bilmiyorum ama bu minik tatlı cam şişeleri kavanozda nerden aldınız acaba?:)

    Cevapla

    Seval
    KASIM 27, 2016 AT 9:38 AM | DÜZENLE
    Merhaba, evet Instagramda sorulmuştu. 🙂 Oraya yazdığımı kopyalıyorum size.

    “Hepsi değişik değişik yerlerden aslında. Bir kısmını Eminönü’den almıştım. Bazilarini Migros’tan. Bir iki tanesini Güven Sanat’tan -Mall Of İstanbul (AVM)-, bir kismi da mahalle aralarindaki ivir zivir şeyler satan dukkanlardan”

    Sevgiler 🙂

    Cevapla

    selen
    KASIM 27, 2016 AT 3:18 PM | DÜZENLE
    Çok teşekkürler:)

    Leman
    ARALIK 1, 2016 AT 6:07 AM | DÜZENLE
    Sevalcim,
    Paylaşımın beni çok sevindirdi, doğal ürünlere yönelmeni takdir ediyorum! Ayrica burdaki yorumları da ilgiyle okudum! Evde kendimiz yapabilecğimiz doğal urunlere yonelimin Türkiye’de de bu kadar ilgiyle karşılanmasi beni çok mutlu ediyor… Burdaki güzel yorumları okuyunca bende workshoplarımdan bahsetme cesareti buldum 🙂

    Ben yaklaşık 10 yıldır toksik kimyasal madde içermeyen doğal krem yapımı workshopları veriyorum Ingiltere’de. Ingiliz bir cosmetic chemist ile birlikte çalışyorum. (15 yıldır da kendi kremlerimi/şampuanlarımı vs kendim yapiyorum). Geçen seneden itibaren de Istanbul’da workshopları Türkçe vermeye başladim. (geçen sene Beşiktaş’da OM Yoga Merkezi’nde olmuştu workshopum). .. Doğal Hammadeleri kullanarak doğal krem (losyon, nemlendirici, vücut kremi) yapımını sırıdan evinizde nasil yapacağınızı öğretiyoruz. Hem teorik bilgi hem de pratikte nasil yapıldığını gösteriyoruz workshoplarda. http://www.naturalskincareclasses.com/tr/anasayfa/

    Öğrettiğimiz method profesyonel bir method ve piyasada satılan pahalı kremlerden hiçbir farkı olmadığı gibi doğal içeriğe sahip. Su ve yağ birleşiminden elde edilen emülsiyon yöntemi kullanılır profesyonel kremlerde. Su olmadan profesyonel krem elde etmek mümkün değildir ve bundan ötürüde sadece nemlendirici olarak kullanılan yağ bazlı (bitkisel yağlar/katı yağlar, balmumu karışımı) balmlar ve body butter’lar her durumda uygun olmayabiliyor ve her cilt tipine uymayabiliyor.

    Öğrettigimiz metod sayesinde yuksek kalitede profesyonel krem/nemlendirici/losyon vs elde edebilirsiniz. Esasen kozmetik endüstirsinin sırlarını öğretiyoruz! Hem de doğal hammadeler kullanrak ve piyasada ödediğiniz paranın kucucuk bi fraksiyonunu ödeyerek. Bu formülleri evinizde/mutfağınızda yapmak için herhangi bir kimya bilgisine gerek kalmaksızın. Öğrettigimiz method ile yapılan kremler Body Shop, Clarins, Clinique gibi piyasada satılan ürünlerden hiçbir farkı olmadığı gibi toksik kimyasal madde içermeyen doğal içerige sahip ürünler.

    —————————-
    Su ve yağı birleştiren formüller sayesinde elde edilen kremler sadece yağ kullanılarak yapılan ağır, yağlı balm ve body butter’lardan farklıdır.

    Neden sadece yağ bazlı ürünlerle cildi nemlendirmek/beslemek mümkün olmuyor? Bunu şöyle açıklayabilirim:

    Cildin nem seviyesi ile kastedilen aslında teknik olarak ciltteki su içeriği oranıdır. Bunu da 2 şekilde yapmak mümkün; birincisi suyu cilde çekerek, ikincisi ise cilt yüzeyini kapatarak su kaybını önlemek. Hümaktanlar (nemlendiriciler) olarak adlandırılan bazı hammadeler (gliserin, pantenol gibi) suyu cilde çeken nem çekici/nem emen maddelerdir. Bitkisel yağlar/katı yağlar/balmumu gibi maddelerin görevi ise oklüzyon sağlamaktır. Yağlar aynı zamanda cilt yüzeyindeki mikro çatlakları doldurarak kuru ve pütürleşmiş ölü deri hücrelerini onararak kuru cildin genel dokusunu ve görünümünü iyileştirirler. Eğer su kaybı çeken bir cilde sahipseniz (dehidrasyon yaşayan –su kaybı çeken cilt) yalnızca yağ sürmek ciltteki su kaybını önlemek için dolaylı olarak nemlendirmek anlamına gelir. Suyun cilde çekilmesi durumu oluşmamaktadır, çünkü kreminizde suyun cilde çekilmesini sağlayan hümaktanlar bulunmamaktadır! Ve sadece yağ kullanmamız durumunda dehidrasyon (su kaybı) sebebiyle cildiniz donuk ve cansız görünecektir. Tüm cilt tipleri su kaybi (dehidrasyon) yaşar. Tüm cilt tiplerinin neme ihtiyaci vardır. Eğer kuru bir cilt tipine sahipseniz cildin en dış tabakasında yağ eksikliği mevcuttur. Yağ sürerek cildin doğal yağ eksikliğini telafi etmiş oluyorsunuz fakat aynı zamanda bundan daha sık rastlanan durum ise kuru cildin dehidrasyon yaşamasıdır. Bunun sebebide ciltteki doğal yağ eksikliğinden dolayı aynı zamanda cilteki su kaybınında artmasıdır ve buda hem kuruluğa hem de dehidrasyona yol açar… Aşırı yağlı cilde sahip birisinin kreminde sadece hümaktanlar (nemlendiriciler) faydalı olabilir ve ilaveten yağa gereksinim duymayabilir. Cildiniz son derece yağlı olabilir ama su eksikliği de çekiyor olabilir. Cildinizin yağlı olması neme ihtiyaci olmaması almanina gelmez… Su kaybi (dehidrasyon) yaşayan sivilceli ve tıkalı gözeneklere sahip bir cildiniz varsa hümaktanlarla dolu fakat aynı zamanda az oranda hafif ve gözenekleri tıkamyan yağlarla yapılmış bir kreme ihtiyaciniz var demektir.

    KISACA şoyle diyebiliriz –
    1) cildi ideal olark nemlendirmek icin hem yağa hem de suya ihtiyaç vardır.
    2 ) ideal bir kremde hem hümaktanların hem de yağların bulunması şart.
    3) kremdeki en kritik özellik ise doğru oranda yağ ve doğru oranda hümaktanlarların kullanılmasıdır.
    4) basite indirgemek gerekirse, bir krem/nemlendirici su ve yağın birleşiminden oluşmaktadır. Su olmadan profesyonel krem elde etmek mümkün değildir.

    Umuyorum bu bilgileri faydalı bulursunuz!

    Sevgiler

    Not: Şu anda Hindistan’dayım Ocak ayinda Goa da bir workshop’um olacak ama 2017’de tekrar Istanbul’da workshop düşünuyorum ilglenenlere duyurulur!

    http://www.naturalskincareclasses.com/ Websitem hem Türkçe hem Ingilizce (Türkçe icin sağ üst köşede bulunan Türkçe ikonuna basınız).

    Cevapla

    Seval
    ARALIK 2, 2016 AT 10:59 AM | DÜZENLE
    Leman’cım,

    Harika bilgiler bunlar! Çok teşekkürler 🙂 Kalemine sağlık.

    Hindistan’dan döndüğünde görüşelim mutlaka. Neler yaptın, nasıl gidiyor, neler öğreniyorsun merak ediyorum.

    Kendine iyi bak, sevgiler kocaman 🙂

    Cevapla
    Gürsel
    ARALIK 1, 2016 AT 6:01 PM | DÜZENLE
    Selam yazınız ve yorumlar süper bende yapay ürünleri attım ev yapımı kullanıyorum artık güneş yağımı yazayım iki havucu rendeledim kavanoza koydum bir çubuk tarçın koydum üstüne çıkana kadar zeytin yağı güneşte ağzı kapalı 3 hafta beklettim süzüp kullandım süperrrr

    Cevapla

    Seval
    ARALIK 2, 2016 AT 10:58 AM | DÜZENLE
    Teşekkür ederim. Havuçlu güneş yağı tarifini çok sevdim. Yazın artık krem almam, mutlaka deneyeceğim. Çok teşekkürler 🙂

    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Burcu Tarhan
    ARALIK 4, 2016 AT 1:01 PM | DÜZENLE
    Seval Hanim merhaba,

    Zeytinyagli ihlamur sabununu hicbir yerde bulamiyorum. Onerdiginiz markanin internet sitesinde de yok ne yazik ki:( Rica etsem aldiginiz yeri ya da internet adresini paylasabilir misiniz lutfen? Sevgilerimle

    Cevapla

    Seval
    ARALIK 4, 2016 AT 2:14 PM | DÜZENLE
    Merhaba,
    Bitince ben de nereden alacağımı bilmiyorum açıkcası. 🙂 Önerdiğim markadan zeytinyağlı defne sabunu alıyorum saçım için. Zeytinyağlı ılhamur sabununu ise yazın Ege civarlarında yol üstünde bir yerden almıştım. Hala bitmedi elimdekiler. http://www.sabunshop.com/ Sedana Sabunları’na bir bakın isterseniz, belki onlarda vardır.
    Sevgiler 🙂

    Cevapla
    Ezgi
    ARALIK 6, 2016 AT 5:16 PM | DÜZENLE
    Harika şeyler paylaşmışsınız emeğinize sağlık… Küçük bir öneri de benden o zaman. 🙂 koltuk altı için kaya tuzunu deneye bilirsiniz. Sabun kalıbı şeklinde satılanlar var. Musluğun altına tutup hafif ıslattıkdan sonra koltuk altınıza sürebilirsiniz. Tekrar temizlenmesi de çok kolay. Suya tutup temizliyorsunuz. Mikrop da üremiyor 😉

    Cevapla

    Seval
    ARALIK 9, 2016 AT 12:51 PM | DÜZENLE
    Ezgi Hanım teşekkür ederim 🙂 Sizin öneriniz de çok pratikmiş, hem de doğal. Sağolun paylaşım için. Sevgiler 😇

    Cevapla
    Aslı
    ARALIK 10, 2016 AT 4:24 PM | DÜZENLE
    Merhaba Seval Hanım, tariflerinize bayıldım? Hepsini denemek için sabırsızlanıyorum. Öncelikle nemlendirici tarifinizi uygulayacağım? 1 ölçü hindistan cevizi yağı yazmışsınız da emin olmak için sormak istedim, 1 ölçü, 1 yemek kaşığı mı oluyor? Teşekkürler.

    Cevapla

    Seval
    ARALIK 11, 2016 AT 1:12 PM | DÜZENLE
    Merhaba,
    Çok teşekkür ederim. Size de kolaylıklar şimdiden. 🙂

    Ölçü dediğim şey oranları göstermek için kullandığım bir kelime. İster minik bir kap belirleyin kendinize, isterseniz koca bir su bardağı veya yemek kaşığı. Ortaya çıkacak ürünün büyüklüğüne siz karar verin diye bardak/litre vs. demek yerine ölçü dedim. Ben genelde küçük küçük yapıyorum. Kullanıp bitirince yeniliyorum. Örneğin benim minik 3 boy kulplu kaplarım var. Nemlendirici yaparken en ufağını, çamaşır deterjanı yaparken en büyüğünü kullanıyorum. Kafanıza göre yani. ?

    (Not: Balmumunu biraz daha az koyun isterseniz, biraz katı olduğunu söyleyenler oldu)

    Kolaylıklar, sevgiler 🙂

    Cevapla

    Aslı
    ARALIK 12, 2016 AT 8:06 PM | DÜZENLE
    Tamam çok teşekkür ederim. Nemlendiriciye birkaç yağ da ekleyeceğim. Kullanmaya başladığımda paylaşırım? Sevgiler…

    Sanem
    ARALIK 12, 2016 AT 6:25 AM | DÜZENLE
    Merhaba yazınıza bayıldım, harikasınız 🙂 ilk olarak şampuan ve duş jelini bıraktım. 5-6 seferdir zeytinyağlı defne sabunu kullanıyorum. Ancak iyice durulamama rağmen saçım sanırım arınmıyor. Banyodan sonra saçımı tararken tarağım sabun artığı gibi beyaz şeylerle doluyor. Sabun donmadan arınsın diye kaynar suyla bile yıkandım sonuç aynı 🙂 sizde böyle bir evre oldu mu acaba…

    Cevapla

    Sanem
    ARALIK 15, 2016 AT 4:54 PM | DÜZENLE
    1 kalıp sabunu bitirdim saçlarım hala keçe gibi.. ?

    Cevapla

    Seval
    ARALIK 16, 2016 AT 11:02 AM | DÜZENLE
    Teşekkür ederim 🙂 Bende şöyle oldu; sabuna ilk başladığım günlerde saçım keçe gibiydi. Arada hiç şampuan veya saç kremi sürmeden devam etim sabuna. (Mehmet Aydın marka sabunla başladım, sonra Sedana sabunlarını keşfettim, Sedena ile devam ettim) İyi durulamaya gayret ettim. Aşırı sıcak suyla yıkamadım pek. Haftada bir saçımı duruladıktan sonra bir şişe suya biraz elma sirkesi koyup saçımı bir de onunla duruladım. Bunu öneri olarak epey duymuştum, faydasını gördüm ben. Ağırlaşma ve dediğim gibi keçe gibi olmuştu başlarda ama beyaz sabun artığı olmadı bende hiç. Bir de boya yok saçlarımda. Fazla sabun kullanıyor olabilir misiniz acaba?

    Cevapla

    Sanem
    ARALIK 22, 2016 AT 6:53 PM | DÜZENLE
    Saçlarım uzun olduğu için köpürene kadar sabunlamaya devam ediyorum. Ama durularken saçıma su değdiği an 3 saniye içinde saçımdaki köpük donuyor ve yere dökülen durulama sularında hiç sabun köpüğü görülmüyor. Büyük ihtimalle sabun artıkları tamamen saçıma yapışıp kalıyor. Saçımı kurutup tararken tarak bembeyaz oluyor. Hatta omuzlarıma un gibi sabun tozu bulaşıyor. Müftüoğlu diye bir marka sabun kullandım bu arada. 1 aydır düzelir umuduyla devam ettim ama bugün pes ettim artık. Sizler adına çok sevindim, keşke bende de aynı etkiyi gösterse idi.. ama tatlı badem yağını tuttum, harika bi bakım önerisi. Yazı için tekrar teşekkürler ?

    neslice tarifler
    ARALIK 12, 2016 AT 1:22 PM | DÜZENLE
    Hangisine yorum yapacağımı bilemedim. Tebrik ediyorum sizi böyle bir yaşamı tercih ettiğiniz için. Ben de “doğal yaşam”a yeni katılanlardanım. Zehirsiz Ev benim için de çok büyük bir kaynak, Sade Hayatım bloğu da bana öncü olmuştur. Henüz doğal oda kokuları, ağız gargarası, doğal vicks ve eklem ağrıları için masaj yağlarını kendim yapmaya başladım. Doğal yağlar için aktarlara küçük bir servet ödemiş olabilirim 🙂 ama içim rahat kullanıyorum ürünlerimi. Defne sabunu ile saçlarımı yıkamaya biraz çekiniyorum çünkü saçlarım boyalı. Ama deneyeceğim. Bu arada ben de size naçizane bir tarif vereyim. Hani şu üstünde aromatik yağ koyma haznesi olan mumluklar varya, onların içine biraz hindistancevizi yağı koyup, 15-20 damla okaliptus yağı damlatıp altındaki mumu yakarsanız, ortama ferah ve üst solunum yollarını açıcı bir koku veriyor. İsterseniz okaliptus yerine dilediğiniz hoş kokulu yağdan da koyabilirsiniz. Sevgiler..

    Cevapla

    Seval
    ARALIK 16, 2016 AT 11:04 AM | DÜZENLE
    Teşekkürler 🙂 Ben de çok seviyorum doğal yağları. 🙂 Buhurdanlık mı deniyordu bu bahsettiğiniz şeye? Bir arkadaşımın evinde vardı, sevmiştim epey. Keyifli ve faydalı görünüyor baya. Deneyebilirim ben de. Sağolun öneriler için. Sevgiler 🙂

    Cevapla
    yasemin aysel
    OCAK 14, 2017 AT 1:23 PM | DÜZENLE
    Merhabalar,

    Benim sorunum bulaşık makinesi… İçim hiç rahat etmiyor, çıkardığım her şeyi duruluyorum, bu da hem zaman ve su israfı aslında. Makine için kullanılabilecek doğal bir ürün yoktur sanırım değil mi? Siz makinede mi yıkıyorsunuz, rahat edebiliyor musunuz? Bana yapış yapış gibi geliyor çıkan tas tabak hep . 😦

    Cevapla

    Seval
    OCAK 14, 2017 AT 4:03 PM | DÜZENLE
    Selamlar,
    Zehirsiz Ev isminde bir atölyeye katılmıştım, orada doğal bulaşık deterjanı yaptık makina için. Onu kullanıyorum. Bazen çok iyi sonuç veriyor, bazen yeniden sudan geçirmem gerekiyor. Arada bulaşık tabletine geri döndüğüm de oluyor bu yüzden.
    Tarifi şöyle;
    1/4 bardak kaya tuzu
    1 bardak limon tuzu (iri iri de olabilir, toz şeklinde de olabilir)
    1 bardak çamaşır sodası
    1 bardak boraks
    20 damla limon veya portakal yağı (narenciyelerin yağ çözme özelliği varmış)

    http://www.zehirsizev.com sitesinden başka tarifler de bulabilirsiniz. Benim diğer yazımı da okuyabilirsiniz isterseniz: https://sevalyilmazardal.com/bir-yuva-hikayesi/zehirsiz-yasamak-mumkun-mu/

    Sevgiler

    Cevapla

    yasemin aysel
    OCAK 16, 2017 AT 10:05 AM | DÜZENLE
    Cevap için teşekkür ederim. Sudan geçirmeniz neden gerekiyor, nasıl bir sıkıntı oluyor yani?

    Seval
    ŞUBAT 18, 2017 AT 12:28 PM | DÜZENLE
    Bulanık çıkabiliyor bulaşıklar, o yüzden bazen sudan geçiriyorum.

    Mine
    ŞUBAT 7, 2017 AT 10:35 AM | DÜZENLE
    bi hevesle nemlendiriciden yaptim fakat cok sert oldu cok yapmistim bide uzuldum yardimci olurmusun lutfen.sabun Dan aldim ayrica daha ne sabunlar varmis sayende ogrenmis oldum eczaneden aliyordum bi dunya parayla tesekkur ederim bende dogal urunlere merakliyimdir ilk defa krem yaptim cok uzuldum.maskelerimi hep kendim yapardim simdi yumurta akini yuzume surdum tavsiye ederim

    Cevapla

    Seval
    ŞUBAT 18, 2017 AT 12:31 PM | DÜZENLE
    Selam, neden çok sert olduğunu bilmiyorum ama ben olsam karışımı benmari usulü ısıtarak sıvılaştırır biraz daha hindistan cevizi yağı eklerdim.Tahminim şöyle; balmumundan ötürü sertleşmiştir. Ama dediğim gibi yüzde yüz böyledir diyemem çünkü ben de uzmanı değilim. Kendi kendime deneyerek buluyorum kendim için en iyi formülleri. 🙂 Kolaylıklar, sevgiler…

    Cevapla
    melek
    HAZİRAN 1, 2017 AT 6:36 PM | DÜZENLE
    merhaba. bende doğal beslenme ve sade yaşam tarını 4 aydır surduruyorum. sivilce ve saç dökülme sorunum var. aidin salihi belki duymuşsunuzdur gerçek tıp kitabının yazarı. şampuanların kimyasalların hastalıkları ortaya çıkaran asıl sebeplerin çok ve karışık yemekten olduğunu savunuyor. bende onun öğrencisine şuan tedavi oluyorum. bu süreçte bütün kimyasallar yasak hep doğal yağlar bitkisel karışımlar var. yazınız ilgimi çok çekti. ”sade pazar” adlı aktarları var istanbul ve ankarada doğal sabunlarınızı ve yağlarınıızı ordan temin edeblirsiniz. internet siteside var eminim çok memnun kalıcaksınız çünkü herşey doğal. ben size sivilce hakkında kendi deneyimlediğiniz ve iyi gelen bişey varmı diye sorucaktım. çay ağacı yağını bir kere yaptım ama yüzümü kızarttı derimi yaktı seyreltip yapmıştım ama yine az geldi sanırım ne kadar devam etmek gerekir ona? şuan yüzümde aktif 5 sivilce var ve sürekli çıkıyor sebebinide bulamadım ama uyguladığım bitkisel tedaviye bağlıyorum toksin atılıyodur diye. deneyimlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim 🙂

    Cevapla

    Seval
    TEMMUZ 26, 2017 AT 9:01 AM | DÜZENLE
    Merhaba,

    Teşekkürler paylaştığınız bilgiler için. 🙂

    Sivilceler için çay ağacı yağı kullanıyorum ben ama yazımda da bahsettiğim gibi bu işin uzmanı değilim, doktor da değilim. O sebeple ekstra bir önerim yok maalesef. 😦 Cildinizi kızartıp yaktıysa kullanmayın bence.

    Çok karışık yemek konusuna da katılıyorum ben de. Cildin temizliği ve bakımı aslında dışarıdan değil, çokça içeriden bence. 🙂

    Kolaylıklar dilerim

    Sevgiler

    Cevapla
    duygu kaplan
    TEMMUZ 14, 2017 AT 6:21 AM | DÜZENLE
    çay ağacı yağı kalp kalp kalp!

    Cildim için neler neler kullandım bugüne kadar, o imza atarak doktorların verdiği ve her ay karaciğer takibi yaptıkları ilacı bile. Hiçbiri çay ağacı yağı kadar iyi gelmedi. Teşekkür ediyorum.

    Bu arada ben bütün yüzüme sürdüm çünkü yüzümün her yeri sivilceydi. Bir süre sonra kaşınıyor çok fena. Dayanabildiğim kadar bekledim. Parmak ucumla hafif kaşıdım. Derim, kir gibi soyuldu sonra yıkadım suyla. bir iki gün böyle yaptıktan sonra sadece sivilcelere sürdüm ve çok iyi kurutuyor gerçekten. Bir süredir kullanmıyorum. Küçücük şişesi var. Evde yer de kaplamıyor 🙂

    Çok teşekkürler gerçekten. Hiçbir işe yaramayan kimyasallardan sıkılmıştım artık.

    Cevapla

    Seval
    TEMMUZ 26, 2017 AT 8:57 AM | DÜZENLE
    Çok sevindim, ne güzel. Şifa olsun.

    🙂

    Sevgiler
    Seval

    Cevapla
    Selin
    EYLÜL 6, 2017 AT 12:04 PM | DÜZENLE
    Cok guzel bir yazi olmus,keyifle okudum. Deodorant yapmayı deneyecegim😊

    Cevapla
    Selin
    EYLÜL 9, 2017 AT 9:10 AM | DÜZENLE
    Deodorant denedim ancak surerken putur putur karbonatlar kalıyor koltukaltimda. Tamamen karışmıyor yani. Sizde de böyle mi oldu?

    Cevapla
    nilay
    EKİM 26, 2017 AT 3:01 PM | DÜZENLE
    merhabalar,
    deodorant yaparken lavanta yerine başka hangi yağı kullanabiliriz?
    lavanta kokusunu pek sevmiyorum

    Cevapla
    Zehra
    ARALIK 10, 2017 AT 9:05 PM | DÜZENLE
    Bu şahane paylaşım için Allah razı olsun Seval Hanımcım 😍
    Yazınızı bir solukta okudum. Benim için çok motive edici oldu gerçekten. Allah muvaffak etsin bu yolda siz ve sizin gibi gayret gösterenleri 😊

    Cevapla

    Seval
    OCAK 16, 2018 AT 8:43 PM | DÜZENLE
    Çok teşekkürler :)) Size de keyifli denemeler
    Sevgiler

    Cevapla
    Banu
    MART 8, 2018 AT 11:09 PM | DÜZENLE
    Merhabalar bende bu aralar sizin gibi kendi kremimi yapmak istiyorum cok araştirdim losyon,krem ve daha fazlasi dikkatimi çeken bir şey oldu home made markasini kullaniyorsunuz nacizane benimde araştirirken ogrendigim birşey var isi bilenlerden oda kesinlikle organik yag kullanmaniz hatta gliserin gibi maddelerinde homemade de var yaglardan aklinizda olsun. Bence bu ürünlerle bile bu kadar memnun kaldiysaniz organiklerle düsunemiyorum bile sevgiyle kalin

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir