İstanbul’dan ayrılıp Bodrum’a taşınırken bir gün bebek sahibi olmak istersek, hamilelik döneminde böyle tatlı insanlarla tanışacağım aklımın ucundan bile geçmemişti.
Hatta henüz taşınma planları yaparken eş dostla yaptığımız sohbetlerde genelde çocuk konusunu da konuşuyorduk. Tamam biz daha kırsal bir yerde yaşamaya hazırdık, motivasyonumuz tamdı ama çocuk için “gerekli” şeylerin hepsini öyle bir yaşamın içinde bulabilecek miydik? Veya tüm imkanları önüne serebilecek miydik? Mesela iyi bir okul bulabilir, sağlam bir dil eğitimi aldırabilir miydik? Bu sorular bitmiyordu.
İtiraf edeyim hamilelik, doktor, çocuk, eğitim en az düşündüğümüz konulardı. Doktor konusunda da “buradaki kadınlar nereye gidip doğuruyorlarsa, ben de oraya giderim, n’olcak” diyordum. Bu konuda da zerre endişem yoktu.
Elbetteki çocuğum olursa onu en güzel şekilde yetiştirmek isterdim ama sanırım “en güzelinden, en iyisinden” anladığımız şey kesinlikle farklıydı. Her çocuk kısmetiyle doğar diyerek büyük bir teslimiyetle koca bir adım atıp taşındık. Asıl teslimiyeti henüz var olmayan bir bebek için değil, önce kendi hayatlarımız için göstermiştik.
Şimdi bu yazıyı, yeni yuvasında 1 yılını doldurmuş biri olarak yazıyorum. Her sabah burada uyandığım için şükrettiğim yeni memleketimde şimdi bir de karnımda bir yavru taşıyorum. Şükürler olsun.
Şükrettiğim başka bir şey ise, bu kadar akışına bıraktığım bir konuda, etrafımın bir anda sanki özenle seçilmiş (ebe, doula, yoga eğitmeni, nefes koçu, sağlıklı yaşam koçu, uzman diyetisyenden oluşan) bir grup insanla çevrilmesi. Gerçekten bir anda ve beklemiyorken.
Hamile olduğumu öğrendiğimde aklıma “Acaba buralarda bir doula bulabilir miyim?” sorusu geldi. Doula, kısaca doğum destekçisi demek. Bunu ayrıca konuşuruz.
Bizden az zaman önce Bodrum’a yerleşmiş bir arkadaşım var, Seza. EFT uzmanı, meditasyon yönlendiricisi ve recall healing danışmanı dünya tatlısı bir insan. Dedim bi Seza’ya sorayım belki tanıdığı bir doula vardır buralarda. “Bi bakayım” dedi ve onun sayesinde Gökşen’le tanıştım. Doulalık hakkında konuştuk önce, sonra da hamileler için yapacakları Anneliğe Geçiş Destek eğitimlerinden bahsetti ve Ahmet’le beni de davet etti.
Ve her şey bu eğitimle başladı. Buluşmaların Gümüşlük’te olduğunu öğrendiğimde “herhalde pek sık gidemem” diyordum ama hiç öyle olmadı. İlk eğitimde 2 gebeydik, sonra bizden başka gebelerle başka buluşmalar da yaptık. Derken çok tatlı, kalabalık bir grup oluverdik ve sık sık buluşmaya başladık.
Eğitimleri Kim veriyor?
Gökşen, eşiyle İstanbul’dan Bodrum’a göçmüş, 7 aylık bir bebeği olan taze bir anne. Yıllardır kontakt dans yapıyor, Hatha Yoga ve Hamile Yogası eğitmeni. Aynı zamanda bir içsel doğum doulası. Bir de ebemiz var; Seher. Yıllarca Hatay’da görev yaptıktan sonra şimdi Bodrum’a atanmış, sağlık ocağında ebe.
İkisi birlikte şahane bir ekip olmuşlar. Eğitimleri birlikte hazırlayıp, sunuyorlar. Seher daha çok bilgi kısımlarını anlatırken, Gökşen de hem yeni bir anne olarak kendi tecrübelerini paylaşıyor, hem de bir doula olarak bilgilerini aktarıyor. Ayrıca her buluşmada meditasyon ve bazı çalışmalar yaptırıyorlar.
Eğitim İçerikleri
Biz bugüne kadar 3 buluşma yaptık. İlkinde Vajinal Doğum Fizyolojisini ve Anne-Bebek Dostu Sezeryan konularını konuştuk. Bu buluşmada bilmediğim çok şey öğrendim. Bir de o güne kadar devam eden şiddetli bulantılarım o gün bir anda kesildi. Yeni bir ortam ve başka gebelerle bir arada olmak sanırım iyi geldi.
İkinci buluşmamızın konusu ise Doğumda Hareketin Önemi ve Aktif Doğum Pozisyonları oldu.
Üçüncü buluşmamızda ise “Doğumda Sık Karşılaşılan Müdahaleler ve Anne Bebek Dostu Hastane Kavramlarını” konuştuk.
Her bir buluşmadan yeni bilgiler ve farkındalıklarla ayrıldım. Özellikle anladım ki doğumda yapılan müdahaleler, bebeğin anne rahminden çıkışından sonraki ilk anları/saatleri gibi konularda hastanenin standart uygulamalarının ne olduğunu bilmekle birlikte, anne olarak kendi isteklerimizi belirlemek ve talep etmek de son derece önemli. Elbetteki hamilelik ve doğum süreci çok sürprizli, benim sürecim nasıl olur bilmiyorum, o biraz kısmet işi. Ancak yine de doğum yaklaşmadan doktorumla açıkça konuşmam gerektiğini ve gerekirse doktorumu değiştirebileceğimi anladım.
Bir sonraki buluşmamız ise 2 hafta sonra ve bu sefer “Çağlar Öncesinden Günümüze Doğum” hakkında konuşacağız. Merakla bekliyorum.
Eğitim yeri, katılımcı sayısı, eşli katılım
Şimdiye kadar eğitim buluşmalarını hep evde yaptık. Sayımıza göre kimin evi müsaitse. Gelirken herkes ufak tefek ikramlıklar getiriyor, böylece ortada bir dolu şey oluyor. Eğitim boyunca hep birlikte yeyip içiyoruz. Hamilelik biraz da bu demek galiba.
Buluşmalara eşlerimiz de katılabiliyor. Bence birlikte gitmek çok daha faydalı.
Eğitime gelen gebeler arasında rahatlıkla paylaşımlar yapılsın, kaynaşılsın ve interaktif bir ortam oluşabilsin diye katılımcı sayısı 7 ile sınırlı. Aksi takdirde klasik bir eğitim ortamına dönüyor. Bu da tercih ettikleri bir şey değil. Bakmayın ben yazının başından beri eğitim eğitim diyorum ama aslında bolca konuştuğumuz, bilgi ve tecrübe aktarımında bulunulan, çok keyifli vakit geçirdiğimiz buluşmalar oldu bunlar. Ve bu sayede biz de birer “eğitim katılımcısı” olmanın ötesinde kısacık zamanda arkadaş olabildik.
Eğitimden Başka Buluşmalara
Hal böyle olunca eğitimlerin haricinde de başka organizasyonlar yapmaya başladık.
Gruptaki arkadaşlardan birinin gittiği Hamile Yogası sınıfındaki öğrencilerden biri aynı zamanda Uzman Diyetisyen, ismi Seçil Ünal Eşingen. Bodrum’da Diyetseç isminde bir ofisi var. Kendisi de hamile ve “Hamilelikte Doğru Beslenme” konulu buluşma organize etmek istemiş. Bizleri de davet etti. Hep birlikte toplanıp gittik. Yaptığı sunumda hem bir beslenme uzmanı olarak bilgilerini, hem de bir hamile olarak kendi beslenme düzeninden bahsetti.
Gebeler Yürüyüşü
Son buluşmamızı ise bizim evimizde yaptık. Bu sefer bir eğitim buluşması değildi ama yine de bir sürü şey paylaştık, dolu dolu bir gün geçirdik. Hamilelerden başka, artık aramızda doğum yapmış ve buluşmalara bebeğiyle gelenler var. Bu gruba seher “Ebeler, Gebeler, Babalar ve Bebeler” diyor. O yüzden yazının başlığı da bu oldu. 🙂
Önce güzel bir kahvaltı yaptık. Üstüne de evimizden başlayan bir rotada kır gezisine çıktık. Sohbet, muhabbet eşliğinde ot topladık, bol bol temiz hava aldık, yürüdük, dinlendik, yine yürüdük.
Misafirlerimizi uğurladıktan sonra Ahmet de ben de çok mutluyduk. Öncelikle kısacık zamanda böyle güzel bir grup oluşması için alan açan Gökşen ve Seher’i tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum. Diğer arkadaşlardan da çok şey öğreniyorum. Her şeyden önce başka hamilelerle bir arada olmak hamileliğin getirdiği benzer zorlukları kabul veya çözümle ilgili kesinlikle çok faydalı oluyor.
Bir eğitime gidip faydalı bilgiler öğrenip dönmenin ötesinde bir şey bu bahsettiğim. Doktor ve hastane seçiminden, bebek gelişimine, emzirmeden bebek taşımaya, sağlıklı tariflerden doğal ürünlere, kitaplardan telefon uygulamalarına kadar bir çok şey konuşuyoruz.
Yazının başında bahsettiğim gibi İstanbul’da yaşarken oradaki imkanların daha fazla olduğuna kilitlenip kalsaydım, belki de derya deniz o koca şehirde bana iyi gelecek insanları bulamayacaktım. Evet Bodrum da artık küçük bir yer sayılmaz. Hastaneler, eğitimler, doktorlar, okullar… Büyük şehir gibi. Ve fakat bizim yaşadığımız yer her ne kadar Bodrum’a bağlı olsa da aslında 40 dakika uzaklıkta küçük bir yer. (1 tane sağlık ocağı, 1 tane devlet okulu olan bir mahalle/köy)
Bodrum’da Doktor Seçimi:
Son olarak doktorumdan da bahsetmek istedim. Çünkü o da burada etrafımı saran, şanslı hissetmemi sağlayan bu çemberin bir parçası oldu.
Hamile olduğumu evde yaptığım test ile öğrenmiştim. Ardından bizim köydeki kadınlara doktor sordum. Hemen hemen hepsinin söylediği bir doktordan randevu aldım. Hakkında çok olumlu yorumlar duyarak gittik. Ve fakat ben kendimi rahat hissedemedim. Yanına girip çıkmamız o kadar kısa sürdü ki. Doğru düzgün bir şey soramadım. İlk haftalarla ilgili söylemesi gerekenleri anlattı, bir dosya verdi. Ve biz çıktık. Doktorun uzmanlığı ve tecrübesi hakkında duyduğum güzel yorumlara rağmen bir türlü içime sinmedi.
İnternette kısa bir araştırma yapıp Bodrum’da bir kaç doktorun ismini not ettim. Büyük bir hastane yerine daha küçük (bu özellikle benim için iyi bir özellik) ve hakkında iyi şeyler okuduğum Güvençer & Çiftçi Kliniği’nden Doktor Şermin Hanım’dan randevu aldım.
Doktor seçimi konusunda şunu anladım, birine iyi gelen başka birine hitap etmeyebiliyor. Kesinlikle doktor ve gebe arasındaki enerji, uyum ve iletişim çok belirleyici oluyor. Gebelik değil de bir hastalık olsa ve ne bileyim mesela ameliyat gerekse belki o zaman doktorun sadece uzmanlığına, alanında ne kadar iyi olduğuna bakmak yeterli olabilir. Ancak bana göre gebelik uzun süreli ve özel bir durum olduğundan ve üstelik bir hastalık olmadığından ötürü doktorun uzmanlığı kadar, aramızdaki iletişim ve uyum da son derece önemli.
Şermin Hanımla ilk görüşmemizden, Ahmet de ben de “Tamamdır, doktorumuz budur” diyerek ayrıldık ve sonraki zamanlarda da bu fikrimiz iyice pekişti. Bahsettiğim eğitimlere başlamadan önce Şermin’de karar kılmıştık. Sonradan öğrendim ki doulam Gökşen’in de ve hatta eğitim grubundaki bir kaç arkadaşımın da doktoru Şermin Hanım.
Doğal doğuma yaklaşımı, rahatlığı, sakinliği, sıcak tavırları, gerekli gereksiz her durumda hemen ilaca yönlendirmeyişi, ihtiyacı ve istekleri anlamak için gösterdiği özen, Gökşen’in pozitif doğum hikayesi ve daha bir çok sebepten ötürü (bir tanesi de kliniğinde suda doğum imkanının olması) Şermin Hanım’la devam etme konusunda çok rahat ve mutlu hissediyorum.
Sevgiler
Seval
Mart 2018, Bodrum