Deniz kenarına vurmuş eskimiş ahşaplara driftwood deniyor. Türkçe tek kelime karşılığı var mı bulamadım. Bu eskimiş tahtaları/ahşapları çok seviyorum. Sevmekle kalmayıp toplamaya da bayılıyorum. Ahmet de aynı. Ne zaman deniz kenarı bir yere gezmeye veya kampa gitsek elimiz kolumuz dolu dolu dönüyoruz. Bulduğumuz parçaları birbirimize gösterip “Vaayy”, “Süpermiş”, “Oooo” diye nidalarla seviniyoruz bir de. Gören de sanacak değerli maden buluyoruz. Bir keresinde, Poyrazköy’de deniz kenarında yürüyüş yaparken Ahmet su üstünde yüzen, kırmızı boyaları eskimiş, harika bir parçayı görünce bir anda paçaları sıvayıp şapur şupur dalmıştı sulara.
Balkonda türlü türlü ahşap parçalarının yanında bir zamandır da driftwoodlar birikiyordu. Bir yandan da Ahmet sürekli ahşap malzemeleri satın alıyor. Evde yok yok! Elektirkli testereden daire testereye, dekupajdan frezeye, skarpeladan işkenceye… Sanırsın ahşap ustalığı yapıyoruz. Yani ilerleyen zamanlar için hayalimizde var ahşapla daha haşır neşir olmak ama şu anda hobi seviyesini aşan miktarda malzememiz var diyebilirim. Mutlu muyuz? Hem de nasıl.
Bir ara ben de topladığım driftwoodlardan birşeyler yapmaya heves edince gidip bana da el aletleri alışverişi yaptık. Kendime ait skarpelam, el testerem ve zımparam oldu. 2 yıl önce kozmetik ve kıyafet alışverişiyle mutlu olurken şimdi skarpelaya bakıp bakıp sevinen biri oldum valla.
Sırada bunca aletin nasıl kullanıldığını öğrenme konusu vardı. Hocam çok sabırlı, ben de iyi öğrenciyim. Bir kaç ay evvel tüm malzemeleri döktük balkona. Sonra Seyrek ve Poyrazköy’den topladığımız driftwoodları da aldık elimize. Başladık kesip biçmeye. Zımparala, oy, yağla, kes, kısalt, çivile, çak… Hem aletleri öğrendim, hem de bu güzel ev çıktı ortaya. Hayalleri süsleyen mütevazi bir ev ? Koy karşına, dal hayallere?
Kendi hallerindeki ahşapları tek tek inceleyip bir araya getirmek ve yeni bir şeyler oluşturmak muhteşem bir his. Hele bunu ellerinle ve özgürce yapmak, paha biçilemez.
Sevgiler
Seval
Ekim 2016