Efenim tanıştırayım, bu benim çocukluğumdan minnak taburem. Henüz okula başlamadan, üzerinde bilmem kaç resim defteri bitirdim bu taburenin (çılgınca defter ve boya tüketiyordum). Annem börek falan yaparken bana da bi parça hamur, biraz un verirdi, ben yine taburenin üstünde, elim kolum un içinde hamur açardım.
Biraz daha büyüyünce hayatıma çocukluk arkadaşım Ebru girdi, birlikte oyuncak bebeklere kıyafet dikmeye başladık, bu sefer de dikiş masası oldu.
Daha türlü oyun ve sanat sepet uğraşlarıma zemin olan taburemi dün annemleri ziyaret edince buldum. Tam da türlü el becerisiyle uğraştığım, birşeyler ürettiğim, kendimi kaybettiğim şu aralar yeniden karşıma çıkması tesadüf değil bence. İnsan neye niyet eder, emek vermeye başlarsa yollar ona göre şekil almaya ve işaretler göndermeye başlıyor sanki.
Geçmişten çıkıp gelen bir minik tabure insana neler yaşatabiliyor.
Keyifle ve neşeyle daha nice güzel şeyler üretmeye niyet olsun bu yazı da.
Sevgiler
Seval
Ağustos 2016